"Nihâl’im — Varlığın Sırrı"
Nihâl’im…
Sen sevilmez misin,
Evrenin kalbine düşen bir nur damlası gibi?
Özlenmez misin,
Zamanın göğünde saklı kalan
Sessiz duaların yankısında?
Seni sevmeyen kalp,
Taşın karanlığına hapsolmuş bir sırdır.
O kalp,
Maziyle arası kesilmiş
Ve kendi özünden kopmuş bir mecnundur.
Özlemeyen, taş olmuştur;
Ve taş,
Köklerinden kopmuş bir göğün yorgunluğudur.
O, belasını bulmuştur Nihâl’im,
Kendini unutan her varlık
Senin aşkının şerbetine muhtaçtır.
Beddua etmeye gerek yok;
Çünkü senin adın,
Kalbin derinliklerinde
Sessiz bir kudretin misali yankılanır.
Sen, aşkın kudreti,
Özlemin mabedisin.
Nihâl’im…
Sen varlıkla yokluğun arasında
Bir köprü,
Sevgiyle, özlemle dokunmuş
Bir kudret meşalesisin.
Adın,
Bir davet…
Bir sır…
Ve insanlığın kalbine yazılmış
En eski dua.
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 12:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!