Çemberimde gül resimleri ile
İki kişilik karışık yoksulluk hikayelerine rastladım
Bıçak sırtı gerçekler ağaç kovuğu hikâyelerde saklanmış
Yolcular ve sürücüler kovuklara kaderini üflüyordu
Üstünde kalbinin eski zaman giysileri gizli, üşüyordu
Göz yaşının resmi,kalplerde oyalı
Hayatın küskün renkleri İplere asılmış
Yalnızlık kelimelerinin dümeni yoksulluğa kırılmıştı
Gözlerinin gemileri uçup giden beyazlıklara yüzüyor
Düş çocuklarının güvercinleri üşümüş elleri kalpte
Mavinin karanlığının yankısı beyazın morlarıyla birleşmiş
Hayalleri, bir avuç kuru yaprakla besleniyordu
Güneş küsmüş, buluta dökülüyordu hıçkırıklar
Sal taşıyor, berrak sularda boğuluyordu ırmaklar,denizde
Denizler okyanusta boğuluyor kan oluyordu, çiçeklerin damlası
Dökülüyordu yoksulluğa gönül ayının köpüğü,umutlar ışıyordu
Soluk yapraklar gönül damarlarına yağıyor
Soluksuz aşklar ölümün uçurumlarına düşüyordu
Ateş ırmakları boğuyordu yoksulluk güllerinde
Dökülüyordu karanlığın şafağı yastığa,seriliyordu hayaller
Çıplak gecelerin zincire kilitlenmişliğinde
Mevsimler ayak altında kaynıyordu
Hayatın öyküsüz kalan depremlerinde,kader yüreğinden kovuyor
Gül resmini çiziyordu,hayatın labirentin de
Kendini arıyordu yolcular,kumandasız sürücülerle
Hayatın çemberini çeviriyordu,kayan yıldızın ışıltısıyla düşler
Sonbahara dökülüyordu gülücükler
Acının yelkeniyle giderken nasırlı yüreği okşuyordu
İki kişilik yoksulluk hikayelerinde
Kayıt Tarihi : 29.8.2007 02:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!