İki kere Öldüm
Bir kere ayrıldım
İki kere Öldüm
Gece zifiri karanlık şimdi
Bir kere sevdim
İki kere öldüm ben
Bir güneş yitirdim ben
İki kere öldüm ben
Güneşimden ayrıldım ben
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Sokak kovalıyor
Gece kovalıyor beni
Varsın kovalasın
Bir kere ayrıldım
İki kere öldüm
Sürsün bu inat
O güneşin hatırı var
Bulut ağlamaktan yoruldu gökte
İstanbul uykuda çocuk gibi şimdi
Saat gecenin ikisi olmuş
Yelkovanın bile boynu eğri şimdi
Ağlıyorum kırk yıl önce olduğu gibi bereketi bol bulut gibi bu karanlık sokakta
Çivi gibi düşüyor göz yaşlarım şu eğri zamana...
O güneş için
O güneşin bende büyüktür hatırı...
Gün battı
Yıldızlar silindi tek tek
Ben yine ıslanmakta inatçıyım tanıştığım o günün anısı için
Kınamayın beni dostlar
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı o bir güldü
Kaybettim gül gibi soldum
Öldüm
Kara kışlara sorulabilir...
Mavi yağmurlu bir günde tanışmıştım onunla
Bir kırk yıl sonra yine
Yağmurun altında durmuşum şimdi
Gözlerim adını yazıyor bismillah deyip her harfinde
Yere düşen taze suya
Yağmur şahit...
Çamur şahit....
İki kere öldüm İstanbulda
Şahittir İstanbul
Ben bir güneş kaybettim İstanbulda
İki kere öldüm İstanbulda
İki kere öldüm
Sevilen kadından ayrılık ölüm
Bir kere ayrıldım
İki kere öldüm
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Yari kaybetmek ölümmüş
Derindir bende yarası
Bana sorun ayrılığı
Aşkı tadan anlar beni
Haberin var mı
Ey
Kaybettiğim kadın
Sevdim seni
Seni sevmek doğum
Doğdum
Seni kaybetmek ölüm
Öldüm
Her gün gül gibi silindi onu yitirdiğim günden beri
Güneş yıldızlar gökler soluyor gül gibi
İstanbulda her gün öldüm
İki kere öldüm İstanbulda...
Senin aşkında buldum bahar...
Seni kaybettim öldüm
Sen bir güneşsin
Kaybettiğim kadın
Her saniye öldüm bu gece
Zaman anlamadı beni bu sokak anlamadı
Öldüm
Şahitlidir öldüğüm
Kınamayın beni dostlar
Öldüm
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
Hasret kurşunmuş dostlar
En iyi ben bilirim ayrılığı
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Tanıştığım gün en mavi doğum günüm...
Gecesi aydınlık
Gece zifiri karanlık şimdi
Her yaşadığım an bir ölüm
Güneş doğmuş gibi ihtiyar dünyaya sevinçli
O gün en çiçekli baharım...
Bir kere doğar iki kere ölürmüş aşıklar...
Kınanmasın bu aşk
Güneşi kaybeden anlar beni
Güneşti kaybettiğim
Kınamayın beni ihtiyarlığıma bakıp
Öldüm
Gece karardıkça kararıyor
Sessizlik delirdikçe deliriyor
Gecenin deli karanlığına "adını" haykırasım geliyor
Kırk yıl önce haykırdığım gibi
Bir kere doğar iki kere ölürmüş aşıklar
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Mecnuna denk öldüm
Mecnuna denk sınıfta okudum ben aşkı...
O kadın değildi
O güneşti...
Çıktı karşıma
Çarpıldım
Aşkı tattırdı
Aşkı tadan anlar beni
Susmayın eski evin dilsiz duvarları dile gelin bu gece
Bu çölde mi o leyla
İstanbul kazan ben kepçe...
Mecnuna denk sınıfta okudum ben aşkı...
Bir kere doğar bin kere ölürmüş aşıklar
Kitaplara sorun
Bir gün geçmezsem evlerinin önünden ateşlerde yanardı...
İğne batsa eline canı yansa canım yanardı...
O gül günler,o rüya yok artık bu gül şehirde
Bu gül şehir artık baharsız eylülsüz...
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
Mezara yaklaştıkça
Kılıç darbesi kılıç darbesi üstüne
Bir çetin savaş açılmış bu kalbe
Barış anlamadı beni savaş anlamadı
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
Kınamayın beni
Mecnuna denk sınıfta okunsun onun aşkı...
Onun aşkı güneş...
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Adını yıldız kadın koydum o kadının
Rüyalarımda cenneti o kadının
Adının tarlalarında dilim
Tanıştığım günden beri
Adım onunla çiçek
Her gün bir gül silindi onu tanıdığım günden beri gözlerimde
İnsan anlamadı beni çiçek anlamadı
Çıktı karşıma
Doğdum
Kayboldu
Öldüm
Bu sokakta
Mezara yaklaştıkça yaklaşıyorum
İki kat daha arttı dinsiz bu gece gamım
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
Yirirdim yari arıyorum
Onun elleri çiçek
Ellerim solgun iki çiçek
Öldüm
Bu sokakta
Göle insem acep sunam orada mı
Hangi kıtada benim sunam o kayıp yıldızım...
Bir kere ayrıldım
İki kere öldüm
Yitirdim yari kara toprakta mı
Ne selam getirdiler ne bir haber verdiler
Göçmen kuşlar suçlu bana onlar da ilgisiz
Yeller anlamadı gökler anlamadı beni
Öldüm
En çok güneşe değil bana ağlansın
Ben vuslatsız bir aşkın etrafında döndüm durdum kırk yıl
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
Onun dili bal
Bu sokakta her gün öldüm
Kırk yıl oldu
Adı her saatime çivileniyor bu gece deli özlem
Adı her saatime çivileniyor o gül kadın
Bir kere ayrıldım
Bin kere öldüm
Gözü kör edin görevini yapmıştır
Kalbi çıkarın yerinden görevini yapmıştır
Feda ettim uğrunda bir kırk yılı
Feda olsun bir kırk yıl daha
Gönlüme söz geçmiyor
Öldüm
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Mahşerde mi deniz olur bu iki dere
Ey Adem ile Havvayı buluşturan
Dünya anlamadı beni cennet anlasın
Dualar tutuştu dilimde bu gece
Onun gözleri ışıklı
Bu ışıksız sokakta öldüm
Gönlüme söz geçmiyor
Öldüm
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Ayrılık zalim bir canavar
Yitirdim yari arıyorum
Ölüm anlasın beni
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
Doğdum
Ayrılığı tattırdı
Öldüm
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Aman bu sevgi bu eski ev bu gül ömür solmasın
Ömrüm hiç bitmesin benimle yaşasın bu yetim aşk
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
Aşk bal
Bu gece
Adı her saatime çivileniyor o gül Kadının
Öldüm
Bir kere ayrıldım
İki kere Öldüm
Aynı sokakta şimdi boynum bükük
Ben ferhattan da bahtsızım
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
Öldüm
Onda meleklik
Her yeni gün
Dirildim
Ve
Öldüm
Bir kere ayrıldım
İki kere Öldüm
Kayıt Tarihi : 8.11.2014 15:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!