/...ve hayat
kışkırtırken kızıl kısraklı cengaverlerini aşkın
belki de
mabedin duvarındaki sancı
kasıklarımıza kadar inerek
kurtaracak
doğacak bütün çocukları
çarmıha gerilmekten.../
son mermimi
ruhumu sürüyorum oyuna
yüzlerce mehdi ellerinde pankartlar
kurtarılmayı bekliyor meydanlarda
vesikalık fotoğraflar
sabıka kaydı
ve
esbab-ı nüzûl yayılıyor ilk gençlik aşklarına
arabesk notalar batıyor şaşkın yüreklerine liseli kızların...
AHH!
çiçeklerle ayetler arasına sıkışıp kalan adımlarımıza serpiştirilmiş beklentiler
hamam böcekleri gibi masum
ölümü hak ediyor
tenim kıskaçlarını yaralarken bir yengecin,
uzanıp yalnızlıklar boyunca tutunuyor çocukluğum
kanatları terleyen dişi bir atmacanın
şehvetli bakışlarına
çöplerin arasında
paçoz bir yavru kedi titrek
patileriyle seyreltiyor sözcüklerin anlamını
sonra birden
çalıların hışırtısına kaptırıp yüreğini
rıhtımda ıslak
güneşin doğuşunu tırmalıyor
AHH!
sabahlara dek gizli gizli deniz perileriyle öpüşüyor rüzgar
toprağı çimdikliyor güneş
durmadan bahar vuruyor saçlarımıza
dokunduğumuz her yer yeni acılar keşfediyor
AHH!
bir akrebe yüreğini teslim eder gibi hesapsız
sinekli şaraplara gömülürken dudaklarımız çakırkeyf
unutup adımızı
avuçlarımızdaki coşkuyu
sokak adamlarının yırtık kirli
paltolarına siliyoruz
iki kere
(...
seni
iki kere seviyorum
ayrı ayrı ve
karşılığında her şeyi bekleyerek
...)
saçlarına pusu kurmuş bir sezen aksu şarkısı savruluyor istiklal caddesine
esmer
çekingen sevdaları
çitlembik ağaçlarından umudunu kesmemiş
ak saçlı ihtiyar bir dilencinin ellerine bırakıp
kaçışıyor martılar
ŞAH
ve
MAT!
1989
Sadık CeyhanKayıt Tarihi : 26.1.2007 16:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
iki kere seviyorum
ayrı ayrı ve
karşılığında her şeyi bekleyerek
/ çok güzell
TÜM YORUMLAR (1)