Her nasılsa düştüm rüzgâr peşine
O gittikçe ben de gittim o zaman
Dere-tepe aşıp geçtim boşuna
Kuş sandılar gökte öttüm o zaman
Ben hep böyle yükseklerde uçardım
Rüzgâr ekip fırtınalar biçerdim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Öyle güzel demişsiniz ki güzel üstadım,
Cahil kalsak, mürşidimiz olmasa, bize doğruyu, gerçeği gösteren o Nur-u Rahman efendimiz dememiş olsa, ne yapsak mes'ul olmazdık belki...
Şükür ki, doğru yol gösterilmiş bize, yine de hatalarımız çok, Rabbim af eder inşallah...
Hem şiir, hem de içeriği çok güzeldi, teşekkürlerimle kutluyorum kaleminizi,
saygım ve sevgimle efendim,
Ünal Beşkese
o zamanı yeniden yaşatan bu değerli eseri kutlarım
Dünya fani ömür ani olmasa
Ölüm gelip bizi yolda bulmasa
Koy o zaman iki kadeh bir masa
Anasını inan sattım o zaman
Üstadım muazzam idi emeğinize yüreğinize sağlık
Bu usta kalem işi şiirin, benim naçizane fikrimce ana teması; İnsan oğlunun,ömür denilen o yolun son virajı alındıktan sonra gerçeklerle nasıl yüz yüze geldiğini ve içini saran o ürpertiyle nasıl kutsal lafzi zikrederek o maneviyatın tadını tattığında lezzetinin farkına varmasını çok güzel bir kurgu,sade bir dille oldukça akıcı bir şekilde anlatıyor..ve diyor ki;eğer öyle olmasıydı masamda mutlaka yine dünya zevkleri ile haşır neşir olur,hiç bir şeyi de umursamazdım..! Duygu yüklü şiirinizi ve değerli şahsınızı yürekten kutluyor,selam ve saygılarımı iletiyorum.
Müsbet olarak yazılacak o kadar çok söz var ama ben hepsini bir kelimede toplamak için'' Listemde'' diyorum. selam ve saygılar ağabey
Her nasılsa düştüm rüzgâr peşine
O gittikçe ben de gittim o zaman
Dere-tepe aşıp geçtim boşuna
Kuş sandılar gökte öttüm o zaman
Ben hep böyle yükseklerde uçardım
Rüzgâr ekip fırtınalar biçerdim
Havadayken gözlerimi açardım
Yere hayran kaldım bittim o zaman
Ne yazık ki rüzgâr dindi ben indim
Hemüt-hümüt bir zeminde bulundum
Çok avare kimse diye bilindim
Şöhretimle bir yol tuttum o zaman
Ama akıl bu yolda yol bulmadı
Dedim ama aklım bile almadı
Bu müşkülü hâl nicedir bilmedi
Düşünmeyi tutup attım o zaman
Aklıma pek güvenmedim aslında
Karar ile kararsızlık faslında
Sormuşlardı ne var eski neslinde
Geri baktım tetkik ettim o zaman
Ruhum ile kalp hâlini fikredip
Kutsal lafzı kabul ile zikredip
Lezzeti var deyip ona şükredip
Manevi bir tadı tattım o zaman
Dünya fani ömür ani olmasa
Ölüm gelip bizi yolda bulmasa
Koy o zaman iki kadeh bir masa
Anasını inan sattım o zaman
Ruhum ile kalp hâlini fikredip
Kutsal lafzı kabul ile zikredip
Lezzeti var deyip ona şükredip
Manevi bir tadı tattım o zaman
Dünya fani ömür ani olmasa
Ölüm gelip bizi yolda bulmasa
Koy o zaman iki kadeh bir masa
Anasını inan sattım o zaman
Ömür anide olsada MASADA NE VARSA MUTLULUKLA YUDUMLAMAK GEREK TAM PUANLA SEVGİLER ÜSTADIM
'Ruhum ile kalp hâlini fikredip
Kutsal lafzı kabul ile zikredip
Lezzeti var deyip ona şükredip
Manevi bir tadı tattım o zaman '
Şiir baştan sona çok güzel. Ama özellikle bu dörtlüğe bayıldım. Yüreğinize, kaleminize sağlık Bedri Tahir Ataklı Bey. Kutlarım. Selam ve saygılarımla.
Ne yazık ki rüzgâr dindi ben indim
Hemüt-hümüt bir zeminde bulundum
Çok avare kimse diye bilindim
Şöhretimle bir yol tuttum o zaman ,,sayın ustam..bu eserinizi yazan kaleminizi kutlar gümüşhaneden 10 puan gönderiyorum
Ne yazık ki rüzgâr dindi ben indim
Hemüt-hümüt bir zeminde bulundum
Çok avare kimse diye bilindim
Şöhretimle bir yol tuttum o zaman
-----Bedri hocam elime sazı almak geldi içimden şiiri okuyunca bir türkü dilimde, harika bir şiir sizi kutluyorum saygılar sunuyorum .
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta