İki Güvercin Bir Yüzük

İki Güvercin Bir Yüzük

Sakın arama!
Burda böyle yarım,
Böyle eksik,
Böyle ansızın bitsin bu sevda...

Oysa,
Daha neler vardı yaşanacak...
El ele tutup bahariyenin bütün sinemalarını gezecek,
İstiklalde tramvaya binecektik.
Sonra adalar, vapurlar,
Tren yolculukları bekleyecekti bizi..

Bu kadar erken ayrılmasaydın!

Sana ne hediyeler alacaktım.
Elimde karanfiller,
Bir gün iki güvercinle kapına dayanacaktım

Aklımdan neler geçmiyordu ki!
Beşiktaş’tan Tarabya’ya kadar
Bütün sahil yolunu yürüyecektik,
Biz bebekteyken İstinye’de yakamoz açacaktı,
Denize ne umutlar, hayaller savuracaktık
Boynuna sarılıp ağlayacaktım!
Göz yaşlarım dalgalara karışacaktı.

Yolda bir falcı kadın,
Hakkımızda kehanetlerde bulunacaktı..
Üç vakte kadar mutlu bir yuva kuracaktık.

Ardından bir akşam yemeği,
birden fazla, binlerce akşam yemeği,

Kuleliye bakan o lokantada
Yanımızdaki masada bir damat bir gelin olacaktı
İç çekip ah edecektim,
Sen dalıp gidecektin...

Sonra hayaller kuracaktık
Sen bahçeli bir ev,
Sonra mavi, masmavi bir deniz düşleyecektin

(Ben çok sonraları farkedecektim
O evde bir kulübelik bile yerim olmadığını!)

Gece dönecektik Sarıyer’den
Yolumuz üzerinde kocaman bir market,
Gecenin bir vakti bir sigara, bir kola
Sarhoş aşıklar gibi
Bir baştan bir başa
Her şeyi boşvermişcesine
Yürüyecektik Etilerin o çılgın yolunu...

Sonra sahilin yukarısında bir gece vakti
Birbirimize geri dönülmez sözler verecektik

(Ve bir gün dönecektik!)

Sonra yorulup yaşamaktan
Birbirimize sarılıp
Bir süre rüyaları bile unutacaktık
Üzerimize güneşler doğacaktı
Biz uyanmayacaktık

Daha sen asker yolu gözleyecektin
Bense senin babanın iznini

Bütün renklerini sunacaktım sana gökkuşağının
Sonra dağların, sonra boğazın
Sonra yasemenlerin, leylakların

Ardından tren yolculukları
Ellerin ellerimde, gözlerin titrerken,
Seninle gelecektim

(SENİNLE GELECEKTİM!)

bu rüyanın içinde
tuzla buz olmaya, parçalanmaya
kırılmaya, unutmaya, yaralanmaya
hiç yer yoktu!
Ağlamayı mutluluk için saklayacaktık

Ellerimde karanfiller
İki güvercin bir yüzükle
Bir gece kapına dayanaıp
Seni alacaktım!
Seni alacaktım!

Dört kurşun çıkmayacaktı ağzımdan
Sonra adın aklımdan
O şiiri yazmayacaktım
Senden ayrılmayacaktım...

(Yavuz Mehmet Ertürk
18.15
11 Temmuz 2001 Moda/İstanbul)

Yavuz Mehmet Ertürk
Kayıt Tarihi : 28.10.2003 13:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yavuz Mehmet Ertürk