Yayık gümbürtülü sabahlarda
Dam başı gece sefalarım
Ve güneş çarpması uyanışlarım
Tandıra ekmek çalan
Maharetli, kınalı parmakların,
Tapışlama sesleri
Büyük şehirlerin keşmekeşliğine
Telefonumun alarmına yeğlediğim
Kuş cıvıltıları,
Horoz sesleri,
Kuzu ve oğlak melemeleri...
Yüzümü yalayan harman yeli..
Asma dallarından süzülen ışık hüzmeleri
Nasıl özüm ise;
Ben seni öyle sevdim,
İki gözüm...
Omuzunda su çeken yanık tenli dilberlerin
‘’Ben bu vatanın kızıyım’’ diye bağıran
Toprak testisi
Naylon yemenisi
Basma entarisi
Nasıl özüm ise;
Ben seni öyle sevdim,
İki gözüm...
Üçayak üzerine sacın konuşu
Buram buram yufka ekmek kokusu
Daha üzerindeyken buğusu
Salça sürüp içine
Yeşil soğanla katığım oluşu
Ninemin evregeç
Anamın oklava tutuşu
Nasıl özüm ise;
Ben seni öyle sevdim,
İki gözüm...
Amanos sırtlarında tarla süren babamın
Akdeniz güneşiyle teninin kararışı
Meşelerle tezeklerin,
koyun koyuna yanışı
Duru bir pınar suyunun akışı
Suda gül yaprağının kayışı
Bir Türk kilimi nakışı
Ve portakal çiçeklerinin açışı
Nasıl özüm ise;
Ben seni öyle sevdim,
İki gözüm...
Bursa, 06 Nisan 2009
Ali Özkan AsafoğullarıKayıt Tarihi : 8.4.2009 02:09:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok güzeldi teşekkürler
Saygımla...
üstadım artık şiirlerine aşığım sankı yazamadıklarımı sen yazıyorsun hıssettıklerımı sen haykırıyorsun ...
TÜM YORUMLAR (31)