İki gözüm.
Güneşin bile doğmadığı an vardı.
Sonra ferman buyruldu.
O an yazgım başladı.
Ancak...
Gördüğüm gündü;
Bahşedildi hayat.
Eşantiyon bir beden,
İki gözüm hediye.
İki gözüm.
Seni çok bekledim.
Bir ömür yol gözledim.
Gelene geçene sevindim.
Yoruldum…
Artık gidiyorum.
Bir gün gelir de göremezsen,
Ağlama iki gözüm.
Hapiste de olsam,
Mezarda da,
Hep içimde olacaksın.
Yazdıklarım;
Vasiyetim değil,
Seni de yorduysam,
Hakkını helal et diye.
Ne alakaysa,
İki gözüm.
Zeytin kalp krizine iyi gelirmiş.
Ne fayda…
İflah olmaz nöbetlerdeyim.
Onu da sevdim.
Gözlerin zeytin karası diye.
Haberin yok.
Amber şişesinde iki güldük.
Beraber yaşadık.
Beraber öldük.
Sen kaldın…
Ama beni dışarı attılar,
Boğuldum diye.
İki gözüm.
Aslan olsam,
Terbiye ederdin.
Ne Bilal-ı habeşim,
İlk ezanı haykırsam.
Ne son Mohikan.
İzin verirsen…
Hafızın soydaşı,
Salman-ı Farisi olayım...
Kırdıysam bilmeden,
Haydari hançeri çal boynuma.
Hallac-ı Mansur gibi,
Kanım ismini zikredecek.
Hurizade diye.
Biliyorum iki gözüm.
Anlatamadığın bir derdinin olduğunu.
Biliyorum iki gözüm.
Biliyorum...
Korumaya çalıştığının kim olduğunu.
Ve tüm alem uykudayken,
Semaha durup dua ediyorum.
Anlatacaksan bir gün.
O kişi…
Ben olayım diye.
Kayıt Tarihi : 8.9.2007 00:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!