Zifiri okyanus karağından,
Güneşe uzanmak için,
Dağ gibi büyüyen sevgisini,
Denizin üstüne yazmak için,
Sanki, tanrının ellerinde doğmuş Japonya.
Masmavi bir deniz hırçın dalgalar,
Alev alev tüten volkanlardan
Geriye kalan yorgun adalar.
Kalbinin derinliklerinde binlerce canın
Yaşadığı yeşil ormanlar.
Fuji dağının zirvesinde
Güneşe selam duran bulutlar,
Ne kadar heybetlisin sen güzel Japonya!
Akşam esintisi dağıtır saçlarını,
Okyanus rüzgârı okşar yüreğini,
Alacakaranlığın kızıllığı yakar içini,
Aşkın büyüsünden çekip alamazsın
Siyah çekik gözlerini.
Kimononun içinde dans eden sihirli melek gibi,
Sen, dünyanın güneşisin Japonya!
Yanyana, dosttuk, arkadaştık,
Tarihin bilinmezliğinde birçok defa
Issız yollarda seninle karşılaştık.
Bir gemi gibi salınıp dururken sen, Asya’nın doğusunda,
Biz Türkler güneşin peşine düşüp ta Avrupalara ulaştık.
Tek hayalimiz bir yurt bulmaktı, başımızı yaslayacağımız
Bir vatan kurmaktı, çocuklar doğuracağımız,
Ay yıldızın gölgesinde, sevinçle mutlulukla yaşayacağımız
Ama bir dünya çıktı karşımıza,
Bizi yeniden sürmek için Asya’ya.
Elimizle tutunduk, tırnaklarımızla direndik yaşama,
Can ise canımızı verdik,
Kan ise kanımızı döktük,
Anadolu’nun kurak topraklarına.
Asya steplerinde buluşamadık seninle eskisi gibi,
Yinede gemiler dolusu kalpler gönderdik
Dostluk, kardeşlik adına.
Fırtınalara da yakalandık dönüş yolunda,
Nice gençlerimizi denizin dibine gömdük Oshima kıyılarında,
O günden bugüne iki bedende atan bir yüreğiz Japonya,
Bayraklarımız al al, ay yıldızla dost, güneş beyazla
Asya’nın en doğusundan, en batısına
Kucak açan iki dost yürek Türkiye ve Japonya.
Kayıt Tarihi : 18.5.2010 11:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!