tamı tamına otuz yıl olmuş
gözlerden uzak
ama gönüllere ayan beyan görünen
o zifiri
ziftli ızdırabı
yüreğime ekip gidişinin ardından geçen süre
hâlâ gören olmadı ama...
güneş kadar parlak
güneş kadar yakıcı olmasına rağmen
hâlâ gören olmadı ya
tuhaf değil inan
olmasın da zaten
acı acıtsa da tadı orda
ya hiç olmamalı acı
ya da en derinlere izler bırakmalı
halaysı bir beste yaptım ya sana
iki yıl önce
ızdıraba bulanmış halayımı görenler
halaydan ağıt mı olur dediler
dedim ki onlara
çocuktum bir ara
günlerden bir gün okuldayken ben
idareden çağırmış beni
müdür muavini
vardım yanına
buyrun hocam dedim
beni çağırmışsınız
başı öne eğik
beti benzi atmış hocam dedi ki
kızım seni evden aradılar
gezmeye gidecekmişsiniz git hadi
hocam zaten iki ders kaldı çıkışa
sonra giderim neye gideyim şimdi dedim
kızım şimdi git izin verdim
ailen bekliyor dedi
-o hoca ki
sert mizaçlı sürekli kızar herkese
bugün neden böyle yumuşak huylu
diye geçirdim içimden-
ama ho..ı..
-kızım git artık-
...ccaamm...
baktım gözlerini siliyor hoca
tam diyecektim bir şey mi oldu size hocam
ağzım açıldı ama cümleyi kuramadan
hoca çık işareti verdi eliyle
sınıfa döndüm çantamı almak için
neden çağırmış hoca, dedi arkadaşlar
anlattım hocanın dediklerini
zaten iki ders kaldı çıkışa
gitmeyeceğim ya dedim bir anda
hoca çok yumuşak davrandı
aklım da onda kaldı dedim
hocanın bu değişimi arkadaşları da
şaşırttı
git dediler arkadaşlar
madem ailen bekliyor
gittim... epey yol gitmişim
hocanın ağlayan gözleri içime ateş düşürdü sanki
ailesine mi bir şey oldu acaba
diye düşünüyorum yol boyunca
aniden bir araba durdu yanımda
adımla seslendi bana
dönüp baktım
benden çok çok büyük
abi saydığım kuzenim...
nereye gidiyorsun
ben de seni almaya geliyordum dedi
bizimkiler gezmeye gitmek için aramış izin almışlar okuldan dedim
iyi de gezmek için neden sen almaya geldin ki dedim şaşkın şaşkın bakarak ona
gözleri doldu...
yutkundu...
-alla allaaa...
kuzenim de hocam gibi ağlıyor dedim içimden -
ben içim ile konuşurken
babannn... dedi ve sustu kuzenim
arabanın kapı koluna dokunmuştum
açmak için o sırada
bir anda elim boşluğa düştü
dizlerime bir güçsüzlük bindi ki...
kalbimin iki parçasını birleştiren
fermuar açıldı sanki
her bir parça
paramparça olmuş halde
saçıldı yerlere
gözlerim...
onlar da seti patlamış baraj misali
boşaldı kalbimin parçaları üstüne
abi emin misin dedim neler sonra
sesimi boğazımdan yukarı doğru zoraki ittirerek
bir süre baktı bana öylece...
sonra
gidelim dedi sadece,kısık bir sesle
hocam ve kuzenim olan abim dışında
o çocuğun yüreğini gören olmadı
büyüdü çocuk
alayı gördü
halayını
ızdırabı içinde saklı ağıttan halayı gördüler de
kağıttan da ince olan yüreğimin
yırtılma anını ne gördüler ne de duydular
baba...
iki ders bekleyemedin mi...
son iki ders kalmıştı sana gelmeme
bekletseydin ya Azrail'i
belki ben eve gelince
ikna ederdim
daha çok erken derdim
gözlerimin seline kapılırdı kanatları belki
yeni kanat takana kadar
seni biraz daha burda tutardı belki
iki derslik nefesin yok muydu baba
ba...
..b..
...
..a..
........
Beylem Gezer
Kayıt Tarihi : 31.5.2024 14:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Babama.....
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!