Gece zift gibi ıssız sokaklar
Islak, soğuk, ürkütücü bir kör karanlık
Böyle bir sokakta çıkarıp atıyorum içimden
Sevdayı, hasreti soyunuyorum ihaneti
Yüzümde intihar salgınlarının donuk izi
İki bileğime iki çizgi çizmek
Sonra beklemek ölümün yumuşak ayak seslerini
Ben de aynı bu sokak gibiyim
Işıksız, ıssız, sessiz ihaneti görmüş
Umutlarımı tüketmişim.
Dün var olduğum bir gündü
Bu gecenin sabahında akıp gideceğim
Sana dizilmişti onca mısralar
Hasret kokuyordu dertliydi
Sevdamı anlatıyordum satır, satır
Şahidimdi gökte yıldızlar ve ay
Hem dinlediler hem ağladılar
Hışımla geliyor üstüme gece ve sokak
Yaşama nokta koyan ihanetin kurgusu
Boğazımda düğümlenip kalmış hüzün
Çare ararken sancılar içinde düşünmek
Ne desem boş, kaderim ölümü ödemek
Kanım çekiliyor, soluyorum git-gide
Bir ürperti, bir titreme üşüyorum
Aykırı tatlı ılık bir sıcaklık bileklerime
Beklenen uyku indi gözlerimde
Biliyordum göremesem de
Sen çıkıp gidiyorsun damarlarımdan
Kokun, gülüşün, sokuluşun oluk, oluk akıyor
Sen akarken damarlarımdan ben veda ediyorum
Hayata ve sana ve şiirlerime…
Öyle sessiz, ıssız, ıslak, soğuk bu sokakta
Ne bir ışık çizgisi, ne bir umut kırıntısı
Ne sen olacaksın bundan sonra
Ne de ben olacağım bu kuytuda
Geride sevdaya dair soğumuş bir ceset
Sesler, meraklı birkaç ayyaş ve şiirlerim kalacak.
Dinmez ER / Çeşme / 2013. 02. 16 /
Dinmez ErKayıt Tarihi : 16.2.2013 17:57:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Duygular bazen neşe verir bazen hüzün. şiirde bunlar belirli bir istikametin müjdecileri.Keramet değil, hakikat. O değerli ellerinize ve o değerli Yüreğinize sağlık. Tam puan +ant. Kutluyorum. Sağlıklı gelecekler dilerim. Selam olsun Kardeşime.7.3.2013 Ankara
Şiirdeki başarıyı gördüğüm belirtmeliyim ilkin...
Nasıl okunmalı bu şiir? Çünkü bu sorunun yanıtını daha ilk dizeye baktığınız zaman duyumsayabiliyorsunuz.Şair'in böyle bir algı yüklüyor olması bilinçli bir uğraş.
Şiirde hiçbir perspektif kayması yok.Odağına aldığı konuyu kendi yörüngesinde tutarak duygu tonlarıyla beğenilere ışınlıyor.
İki ana öğeye dayandırılıyor şiir. Öncelikli olarak atmosfer yaratma süreçleri...Daha sonra da o sürecin sunumuna dönük bir dil kurabilme.
Duyguları 'yalnızlık/yalınlık' ana konusu üzerinden değişen olay koşullarına göre açığa vuruyor İç Ses...Aşk gerçeğinin öteki yüzünde oluşan kırılmanın başat çözümlemelerini yapıyor.
Bu özgün ve çekici bileşimdeki öykü o değin inandırıcı ki.Derine sesleyen,derin sesleyen bir izleksel uğraştan yüz akıyla çıkan Sayın Dinmez ER'i tebrikliyorum.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
TÜM YORUMLAR (7)