İki sevgili vardı, iki belalı
Belaları aşkları...
Sevdaları, gündüzden aydınlık,
Düşmanları, geceden karanlık,
Yürekleri, deryadan kabarık,
İki aşık..
Esmedi hiç vuslat rüzgarları,
Akardı hep kanların davaları,
Halaylar çekilirdi, beşikler kertilirdi.
Tezekler yakılırdı, aşklarla beraber,
Tarlalarda hasat olur, akardı çeşmeler.
Döner devran figan olur gözyaşları
Feryat olur, varamazdı sevgililer.
Bir gün geldi, bir an,
Soğuk kar taneleri düştüğü zaman.
Riyakar bir beyazlıktı, kara gecede.
Kara bulutlar vardı, köylerinin üstünde.
Kara kurtlar uluyordu, kalplerinin üstünde.
Kalpleriyle konuştular, gözleriyle bakıştılar.
Tek bir çıkar yol vardı, o mekandan kaçtılar.
Küçük yürekler hiddetlendi,
Saçmalıklar irdelendi, silahlar çekildi hemen.
Başladı ki bir arama, haince
Zaman gösterir her şeyi kahince..
Üşüyen dağların eteklerini çekiştiriyordu, bizim aşıklar.
Son kararı hakim verir derlerdi,
Onların hakimi gaddar kaderleriydi.
Şike vardı bu davada düştü düşecekti,
Bizim aşıklar soğuktan öldü ölecekti..
Yürüyen zamanın ayak sesleri işitiliyordu,
Donuyordu aşıklar...
Sonra bir tipi koptu, kasvetli ıslığıyla.
Ölüm türküsü söylüyordu.
Kar taneleri ağlayarak dökülüyordu.
Sonra bir yağmura dönüştüler.
Bizim aşıklar son defa öpüştüler.
Canlarının son nefesiyle,
Kalplerinin son sesiyle,
Gözlerinin son ferleriyle,
Kollarının son gücüyle sarılarak...
Ve kalpleri yavaşladı,
Bir uykudur başladı,
Artık zaman durdu, ölümün türküsü bile sustu.
Zaten bu utanç gecesinde, ay bile yoktu..
Artık ağlamıyordu kar taneleri,
Çünkü çoktan ölmüştü sevgi melekleri.
Sonra yürekleri patladı gök gürültüsüyle,
Sevgileri serbest kaldı, birleşti parıltıyla gökyüzünde.
Onların bu sevdaları, bu dünyaya büyük geldi.
Kuşların ötmesiyle, güneşin ilk ışıkları geliverdi.
Karanlık çekildi yavaş yavaş, basıverdi aydınlık.
Bizim aşıklar çoktan uçtu sevgi dünyasına,
Kalpleri kaldı bu dünyaya nazarlık.
Karlar eriyince, kara sular çekilince dağlardan.
Güneş serpilince yaylalardan, ısındı mahzun dağlar.
Kalleş avcılar geçince patikalardan, sıyrıldı hedeften kurşunlar.
Çilekeş sevdaları esince semalardan, bir kuş olmadı ki,
Bu sefer vursunlar!
Bir manzara ki karşılaştılar, cesetleri kenetlenmiş zincir gibi.
Akıllara zarar ki apışıp kaldılar, suretleri gülüvermiş bir gül gibi.
Bir gül açmış tepelerinde, soğumuş çorak topraktan bir sır gibi.
Ağlamamış, erimemiş onların karları sadece,
Örtmüşler üstlerini beyaz karlardan bir hasır gibi...
Bütün karlar erimiş, bir onlar karın altındaydı,
Birde, bir gülleri vardı başlarında dikensiz,
Bu dünyadan ayrıldılar hiç sebepsiz...
Onların tek belası vardı, aşklarıydı...
İki sevgili vardı, iki belalı.
Belaları, aşkları...
Sevdaları, gündüzden aydınlık.
Düşmanları, geceden karanlık.
Yürekleri, deryadan kabarık.
İki aşık...
Kamil Çağlar AksuKayıt Tarihi : 27.7.2005 16:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ilginizden ötürü dostluklarımı sunarım.
hoşçakalın.
Şiiriniz çok güzel olmuş.
TÜM YORUMLAR (8)