Ölümü ve aşkı işte bu yüzden seviyordu. İkisinin de ne zaman ve nasıl geleceği belli olmuyordu.
Zifiri bir aydınlığı andırır gibiydi mutlulukları ve sonunda ne beklediği bilinmiyordu.
Soruyordu kendisine; Bilinmeyen bu iki kavram nasıl olur da bu kadar cezbedebiliyordu?
İnsanlığın doğasında bu vardı zira; velhasıl dünyaya gönderiliş amacı, bilinmeyen şeyleri sevmek ve anlamaya çalışmaktı.
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak...
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Devamını Oku
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta