İkaros (Erik Lindegren) Şiiri - İsmail A ...

İsmail Aksoy
1898

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

İkaros (Erik Lindegren)

Belleği duyarlığını yitirip gidiyor labirentinden.
tek anımsadığı: yeryüzü üstünde nihayet salınıp durana dek
çığlıkların ve karışıklıkların yükseldiğiydi.

Ve gözkapakları misali, yavaşça kapanırdı
bütün çatlakların nasıl da hep yakındığı
göğsündeki köprüler,
mekikler ya da ok atışları misali
nasıl da sürtünüp geçerdi kuşlar,
ve nihayet o en son tarlakuşu, dokunarak eline,
devrilirdi bir şarkı gibi.

Kör boğalarıyla, rüzgârların labirenti başladı sonra,
baş döndüren nefesleriyle
ışık çığlığı ve sarplıklar, ki haylidir
zahmetle öğrenmişti vuruşu engellemeyi,
yeniden yükselene dek, bakışı ve kaçışı.

Şimdi yalnız yükseliyor, bulutsuz bir gökyüzünde,
jetlerin gürültüleri arasında kuşsuz bir uzayda...
yükseliyor gittikçe serinleyen, gittikçe soğuyan
ve daha bir berraklaşan güneşe,
çağıldayan kanına ve ruhların kaçışan çavlanına doğru yukarı,
basık bir vınlayan asansörde,
denizde bir hava kabarcığının o cazip manyetik yüzeye gidişi:
cenin zarının patlaması, şeffaf besin,
simgelerin burgacı, ırmakların taşıdığı, öfkeli mavi,
çöken duvarlar, ve başka taraftan denetimsiz çığlık:
Gerçeklik doğmadan
çöktü gerçeklik!

(1954)

Erik Lindegren (1910-1968, İsveç)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

İsmail Aksoy
Kayıt Tarihi : 4.6.2009 00:08:00
Hikayesi:


Ikaros Bort domnar nu hans minnen från labyrinten. det enda minnet: hur ropen och förvirringen steg tills de äntligen svingade sig upp från jorden. Och hur alla klyftor som alltid klagat efter sina broar i hans bröst långsamt slöt sig, som ögonlock, hur fåglar strök förbi, som skyttlar eller pilskott, och till slut den sista lärkan, snuddande hans hand, störtande som sång. Sedan vidtog vindarnas labyrint, med dess blinda tjurar, ljusrop och branter, med dess hisnande andedräkt, som han länge och mödosamt lärde sig parera, tills den återigen steg, hans blick och hans flykt. Nu stiger han ensam, i en himmel utan moln, i en fågelfri rymd bland reaktionsplanens larm... stiger mot en allt klarare sol, som blir allt svalare, allt kallare, Uppåt mot sitt eget frusande blod och själarnas flyende vattenfall, en innestängd i en vinande hiss, en luftbubblas färd i havet mot den magnetiskt hägrande ytan: fosterhinnans sprängning, genomskinligt nära, virveln av tecken, springflodsburna, rasande azur, störtande murar, och redlöst ropet från andra sidan:: Verklighet störtad utan verklighet född!

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Aksoy