Herkesle ilişki kuramıyorum,
Sanmayın ki dostlar, hattım hatalı.
Muhabbetsiz yerde duramıyorum,
Muhammedi zevkler tattım tadalı.
Kısır adetlere kast-i varamam,
Lüzumsuz kalırım, işe yaramam,
Kusur işletende, kusur aramam,
Kurt ile kuzuyu kattım katalı.
Şeriat tarikat babından geçtim,
Sanmayın bu tavrı, ben kendim seçtim,
Şifalar ektikce çileler biçtim,
Tevhit belasına çattım çatalı.
Beden ağacımda çilem dolmadı,
Can verim müşterim, kimse olmadı,
Tükendi hazinem, varım kalmadı,
Benliğimi üçe, sattım satalı.
Lütf-ü kerem etti yüce Yaradan,
Geçip gittik artık, akdan karadan,
Azab-ı cehlimiz çıktı aradan.
Gafleti üstümden, attım atalı.
Harab olsa bile eski yapısı,
Gönül mağaramın açık kapısı,
Cennet'ten âlâdır kutlu çatısı,
Huzurla içinde yattım yatalı.
Yaralı aldanmaz var ile yoğa,
O nu bir bilen var, ne gerek çoğa,
Bir vücut göründü, sayısız doğa,
Batmayan güneşle, battım batalı.
01.01.2013...Mustafa Yaralı
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 2.1.2013 11:29:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Evet efendim! O tavrı siz kendi irade-i cüziyenizle ve ihtiyar-ı şahsinizlekendiniz tercih edip seçtiniz!Tabi ki; Cebriye mezhebine tabi değilseniz?
Tevhid'e inanmak yani muvahhid olmak bir bela değil, en büyük mükafatttır!
Benlik dahil , insan her şeyini, sadece e sadece;Vahid ve Ehad'e satmadığı müddetçe, 'VELA TEŞTERİ Bİ AYATI SEMENEN GALİLA!' ayetinin tehdinine mazhar ve masadak olur!
Gönül mağarasının çatısının cennetten ala olması zaten mümkün değil de; Cennet misal olması bile kesin değildir! Çünkü Hz.Peygamber (sav) efendimiz; 'NEFSİMİ KUDRET ELİNDE TUTAN RABBİME YEMİN OLSUN Kİ; BANA AHİRETTE NASIL MUAMELE YAPILACAĞINI BİLMİYORUM. ŞAYET O BANA LÜTUF VE KEREMİYLE MUAMELE ETMEZSE, BİN BİLE AMELİMLE CENNETE GİREMEM!' buyurmuştur.
Vahdetü-l Vücutçuluk sapık bir tarikat görüşüdür! Allah (cc) ın sıfatlarını bilen hiç bir ehl-i iman böyel bir saçmalığa imza atamaz! Zira (bu gibi konular dahil) dinin bütün nasları kitap ve sünnet kıstaslarıyla yani Şeriat-ıGarra-i Ahmediye düsturlarıyla 1400 küsur yıl önce bizzat Hz. Peygamber tarafından tespi edilip bizlere miras bırakılmıştır! Bunun dışında görüş serdedenler bida-ı seyyie muallimliğine soyunmuşlar ve dalalet-i muhtelifeye kapılar açmışlardır ki; Hadsin ifadesiyle bunların hepsinin gideceği yer nar-ı cahimdir vesselam!
Hayırlıçalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)