Allah rahmet eylesin
bobam “-sen bilin” dedi
“-bi araya ğelin, gardaş gibi
kimsenin hakkı kimseye ğeşmesin”
üleşdirdim halalarıma, emmim gile
“mürekkep yalamış”ıyım deye
bana düşdü isder isdemez
mamele işleri de
tapı dayırasına ğetdim
annatdım
“-durum” böyle böyle
“-ver makeme ilâmını”
“-ne makemesi,
ilâmı abe(y) ”
öte yandan biri dedi ki,
“-sen önce makemeye gedecen”
len ne makemesi,
“-ebem öldü,
eceliyne
yaşı doksan küsurudu zati
işdecik mıhdar da tasdikleyvidi
nüfusdan da düşürtdüm saba(h) le(yin) ”
“-öyle deği” dedi,
“-oradan bi karar getirecen”
ne deyelim
şeratın kesdiği barnak acımaz
“-peki” dedim
tapı deyince biz,
Kasım Bey gibi efendiler biliriz
emme gazın aya(ğı) öyle deği(l)
tam bi devlet dayırası vallahi
uzatmayalım vardım,
hemen alt gatın girişinde
onnara da izah etdim
“-durum ….” böyleyken-böyle
“tapı dayırasından kıyat isdeyollar” dedim
“-doğru” dedi, adı da Şengül’ümüş
adamın biri
“-amma onnar bize bi yazı yazacak
falan köy, falan mevki,
adası parseli
adı-soyadı değil mi
olur ya üsdünde ipotek olabili”
len ne ipoteği
gadının ipoteğinen ne işi olabili
yalan olmasın, gadının son deminde
gene de gulağına eğildim, sordum,
“-borcun var mı ebe borcun”
“-şükür emrine,
Allaha bi can borcum var” dedi
“-Allahdan başka kimseye borcum yok”
deye deye getdi zati,
amma adam haklı, o onun görevi
vardım tapı dayırasına gerisin geri
işimin ters gedeceği belli
cinlerim depemde vallahi
garnıma bi ağrı ğirdi
bak gör Ya Rabbi
bu tefa orta yerde; gabak gafalı bi adam,
sil baştan anlatdım, gari şefleri
adam bana kırk dereden su getirtdi
en sonunda nüfus cüzdanımı isdedi
ya sahte evrakınan,
birinin tarlasını
başgasına yıkıvırıyosan” dedi
haklı vallahi
de benim etiyacım mı var
“-olmaz sa”
“-yoğusa bizim bildiğimiz iki şahit” dedi
Allahın onarcağı ya
“-fırsatım olursa
muvazzaf yokalmamı yapdırın”
deye gocaman defteri yanıma aldıydım
uzatdım
adam bakdı başga gaşcak yer galmadı
“-bekle” dedi, terk etdi dayırayı
bekle Allah bekle gari
adamdan habar yok
valla ayaklarıma gara sular endi
haralda adam bazar bazarlamaya ğetdi
öyle ya haftadan haftaya bi bazarı adamların
“-nere ğetdi bu adam” deye gürleyince
ordan biri
“-senin iş uçu arşive endi ya! ” dedi
hayır benim gorkum öylenneyin
mesayinin biteceği
neyise adam geldi,
habar almış diklendiğimi belli
bana
“-ne böğürüyon sen” dedi
işimin görüldüğüne bakayın deye
ses etmedim
süt dökmüş kedi gibi
“-gusura bakma ağbi” dedim
ordan aldım kiyadı, bi sevincinen
“-şükür işi halldecez öylene”
seğirtdim vardım makemeye
adam hemen yazacağdı,
eli varmadı kalemiynen
“-olmadı” dedi
belli ürüşvet isdeyollar
on gün bekleycen
emme vermeycen
benim işi mezbur yapcaklar
“-senin eben hasan gızı, değil mi”
“-evet” dedim
“-burda hüseyin yazıyoru gardeşim” dedi
“-etme eyleme”
“-tapıdakınnar düzeltsinner”
ulen bunnar gumpanya
o, ona, o gerisin geriye
o ötekine
köylüyüz ya
çaresiz döndüm gerisin geriye
vardım,
durum böyle, böyle
annatdım
adam “-gardeşim bi senin işin mi var
bunun adı bazar,
bak sırada bekleyenner var
en eyisi mi sen yarın gel”
nalet olsun,
ertesiğün zabbahdan
Allah var ya ıçcık peynir,
yoğurt-dolaz alağetdim
n’olur nolmaz,
öyle ya adam haklı
bi derdi ben miyin
“abey şu bizim işi
………
gözünü seveyin”
…..
adam, yüzüme bile bakmadı valla
“-ben dün bakdım gardeşim ona
orada “hüseyin” yazıyo
benim yapcağım bişiy yok”
yahu abey
ı-ıh
aman-zaman
“-valla olcağı bu bunun”
abey-mabey kar etmedi
hay senin yapcağın işin
……………. dedim
fırladım dışara
elimden bi gaza çıkcak valla
bizim köylü
Cöbe dayıyı buldum
yoğurdu peyniri ona verdim
“-len o arkadaş eyidir”
“-eyiyse madem
düş öğüme isbat et hadi”
getdik, ona da
“-Osman abey orada hüseyin yazıyoru
ben de orda gördüğümü yazıyon
gafamdan yazmadım kiyne
söz temsili orda
“osman” yazıyo olsa da
ben hasan yazsam olu mu”
“-dooru olmaz”
“-ee hüseyin yazıp durukana
neye hasan yazayın”
……
“-bunun olcağı ne”
“-olcağı bu”
Cöbe dayı da kar etmedi
Üssüğün Melide getdim
Mırı Şabanın dünürünün, dünürü Şevket Ağaya
Bakgal Iramazana,
Davıda
öğüme ğelene, dert yandım
tapıcıyı kim tanıyo dedilerise
ayağına vardım
kimi eletdiysem
“ı-ıh”
geri ğeldim yalvardım yok
zabala herkeş durmuş bize bakıyodu
hinci herkeş işinde gaydında
“-abey ne isdersen vereyin
benim hu işi halledivi”
yoğ Allah yok
adam nuh deyo
peygamber demeyo
atıyo bana fırçasını
havasını
işiniz olmadımıydı yalvarıyonuz,
işiniz bitdi mi, yakın semtimize uğramayon
işin görülsün deye
herkesi buraya toplayon
o tefderi ben mi yazdım,
orada öyle yazıyo
iki ğün sonura gastelerde
iresmimiz çıksa
“sahte belge düzenlediler de
vatandaşın malını elinden aldılar” deye
o zaman ortaya çıkıp da
“yok meselenin aslı öyle değil böyle” deye
tapıcıyı ben yanıltdım
o bana doğrusunu yazdı verdiydi
emme ben kendim değişdirdim” dermin
ıhı sana çızık, vallaha demezsin”
“-derin, dememiyin abe
yeterki sen imzalayvı bi, ha! ”
valla da demezsin, billa da demezsin
sen işiyin görüldüğüne bakıyon emme
ben imza atıyorun
mesuliyet bana geçiyo direkmen
ben attığım imzanın ömür boyu
vijdan azabını çekerin
değil Yörük Osman, değil kaymakam
yerden bobam çıksa
kimse bana bunu imzalatamaz
“-e valla haklısın abey de
ben sırf bunun uçu geldiydim
böğüne talik etdin
“pekey” dedim, birez sonura
araba getmeycek olsa
önemli deği(l) valla
acaba yarın gelsem”
“-isdersen alt(ı) ay gel-get gardeşiiim
benim yapcam başga bişiy yok”
“-eyi de abey, biz hinci n’apcaz”
“-valla o senin meselen
beni hiç ırgalamaz”
bin yalvar, rica minnet
“-olmaz, da olmaz”
“abey çıkar bi yol gösder”
“yok”
seninki yanıma ğeldi
elimden kiyadı aldı
“isdemeyosan vee gardeşim” dedi
kiyadı aldı yırtdı
tam o ara, bakdım
seyirciler bıkmış bizim piyesden
herkeş işinde gaydında
kimseye çakdırmadan
yumruğumu bokis etdim de
ben bunun böğrüne
bi endirdim
“hang” deye
iki büklüm oldu-ğedti valla
“-evet”
…
“-gardeşim esgi yazı bu
hasana sinek sışsa
hüseyin olu”
..
“bu da öyle olmuşdur
al-gel şunu, hasan yazıverelim
olsun-bitsin
vatandaşı ikki sahatdır neye
yoruyor sunuz”
işin görülsün,
hemen yazdı,
uzun uzun imzaladı
mühürledi, elime uzadtı,
emme hala böğrünü dutuyodu
ardıma bile bakmadan doru Şengül’e
ani-takke tamam
“sağol” deye bi yanına varayın
peynir yoğurt isder mi
öyle ya “bi ta işim düşer”
“gusura bakma abey” deyeyin deye
işim bitince okarı çıkdım
tufalete getmiş
gelmemiş
baya bi bekledim
illa bi “Allah ırazı olsun”
deycen
araba gaçacak deye
ardıma baka baka
endim hökümet konağından
ondan sonura da yüzüm dutup da
varamadım yannına
adı hinci aklıma ğelmeyo
emme o ğün hiş demediysem
beşyüz tefa,
dediydim
ezberlediydim
valla-billa
neyse, olmuş işim,
bişmiş aş su isdemez
zati adamın ismini
zikretmek gerekmez”
Kayıt Tarihi : 12.9.2007 19:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!