Selam Can Dostlar
Bu hafta yazımızın yeni konusu: İHTİYARLIK" olacaktır.
Geçen iki haftada değindiğimiz konuları kısaca özetler isek;
İnsanın Yaradılış Gayesi Ve Gençlik Olmuştu.
Nereden geliyoruz?
Dünyada işimiz nedir?
Nereye gidiyoruz?
Sorularına cevap bulmaktır.
İnsanın bu yolculuğu nereden başlar nereye kadar gider?
“O yolculuk ise:
1-Âlem-i ervahtan,(ruhlar âlemimden)
2-Rahm-ı maderden,(anne karnından)
3-Dünya
4-Sabavetten,(çocukluktan)
5-Gençlik
6-İHTİYARLIK
7-Ölüm
8-Kabirden,(cesetlerin topraktaki yerleri)
9-Berzahtan,(ölenlerin ruhlarının kıyamete kadar kaldığı yer, tünel)
10-Haşir(dirilmek)
11-Sırat'tan (cehennem üzerine kurulan köprü)
12-Cennet veya Cehennem denen bir uzun sefer-i imtihandır.
Bu sorularının bu günkü konumuz 6.maddede yer alan İHTİYARLIK olacaktır. ihtiyarlığı kısaca sözlük manasını alacak olursak: Yaşlılık, zayıflık, güçsüzlük, yetersizlik kişinin yaşlanma devresi olarak izah edildiğine göre;
“İnsanları canlandıran emeldir. Öldüren ye’stir(ümitsizlik)”(1)
İnsanların yaşaması için gerekli arzu ve istekleri tasarı ve düşünceleri onu daima ayakta tutar. Ruhun ve bedenin ihtiyaçlarını temin edememek ve o uğurda mücadele ve azmini kaybetmesi ümitsizlik olur ki.Bu da önce insanı manen ölüme götürdüğü gibi hayallerini emellerini gerçekleştirmemekte onu sıkıntılara atacağından dolayı dünyada ruhen ve bedenen çöküntüye sıkıntılara atacağından dolayı çabuk yaşlanma emareleri bedeninde belirtileri görülecektir “Hayat ne kadar kısa, emel(arzular) ne kadar uzundur”(2)
İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?
Böyle bir soruya belli bir yaşta başarı elde etmiş ilim adamlarının ve sanat ehlinin yaş durumuna bir bakalım.
Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...
Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti.
Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı...
Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti
Bu sayıyı çoğaltmak mümkündür.
HANGİ ORGANLAR NE ZAMAN YAŞLANIYOR?
Yaşlanmak bir anda oluyor gibi görünse de, aslında her organ kendi hızında yaşlanıyor.Sizi neyin beklediğini bilirseniz,önceden vücudunuzun bazı kısımlarına ekstra ilgigösterebilirsiniz.Cleveland Clinic geriyatrik tıp uzmanı Dr. Ronan Factora'ya göre vücudunuzun iyiliğini koruyacak bir şeyler yapmak her yaşta mümkün.İşte hangi organın kaç yaşında ve nasıl yaşlanmaya başladığı..
18 yaşından itibaren Cilt: dayanıklı kolajen ve esnek elastin yılda %1 geriliyor.Bu süreci sigara içmeyerek, iyi beslenerek ve her gün kapalı mekanda olsanız bile titanyum ya da çinko güneş kremi sürerek engelleyebilirsiniz.2012 tarihli bir çalışma ise bazı kompakt floresan ampullerin cilde zarar veren ultraviyole ışık yaydığını buldu.
30 yaş-Akciğerler: "Akciğer işlevi 30 yaşından itibaren yılda %1 oranında azalmaya başlıyor ve vaktini oturarak geçirenlerde aktif insanlara göre daha çok düşüyor"diyor geriyatri uzmanı ve BostonTıp Merkezi’ndeki New England Yüz Yıldan Uzun Yaşayanlar Çalışması’ndan Dr.Thomas Perls.Bu yaşlanmanın panzehri: Düzenli egzersiz.
35yaş–Kemikler: Kemik kütlesi 35yaşından sonra%1’lik bir oranla düşüşe geçiyor(menopozdan sonra da hızlanıyor).Ağırlık kaldırma egzersizleri kemik yoğunluğunda büyük fark yaratıyor.
2015 tarihli bir çalışma günde 20 kez zıplamanın bile leğen kemiğinin mineral derişimini iyileştirdiğini ortaya koyuyor.
40 yaş–Gözler:Ulusal Sağlık Enstitüleri’nden Ulusal Göz Enstitüsü bünyesindeki Dr.Rachel Bishop’a göre,gözleriniz başlangıçta “çok odaklı bir fotoğraf makinesi gibi”, fakat 40 yaşına gelindiğinde görüş alanı azalıyor.Göz hastalıklarını önlemek için sigara içmeyin ve ultraviyole radyasyondan kaçınmak için güneş gözlüğü takın. Güneşe maruz kalma ve sigara, katarakt oluşumunu hızlandırıyor.
40yaş–Kaslar: Ulusal Yaşlanma Enstitüsü bilim müdürü Dr. Luigi Ferrucci “Yaşlandıkça hepimiz kas kaybedip yağ topluyoruz,” diyor. Bu üzücü değişim 40 yaşında hız kazanıyor. “Kas kaybına uğramak istemiyorsanız, egzersizi mutlaka hayatınızın rutinine sokmalısınız,” diyor Ferrucci.
50 yaş – Böbrekler: Ruhunuz bile duymayabilir bunu fakat böbrek işlevi 50 yaş gibi gerilemeye başlıyor. Yapılabilecek en iyi şey bol su içmek. Susuzluk yaşla beraber azaldığı için kendinize bunu hatırlatmanız gerekebilir. Bir çalışmaya göre en çok sıvı tüketenler böbrek gerilemesine en az meyilli insanlanlar.
60 yaş –Kulaklar: Yaşa bağlı duyma kaybı aşama aşama gerçekleşiyor, fakat 65-74 arası 3 insandan 1’inde bu var. Süreci yavaşlatmak için yapabileceğiniz pek bir şey yok, fakat sıkça yüksek sesli müzik dinlemek ya da çalmak ve inşaat gibi gürültülü sektörlerde çalışmak bunu hızlandıracaktır.
60 yaş –Bağırsak: Başınızdaki saçlar kaybettiğiniz tek ipçikler değil... Bağırsağınızdaki villüsler –saça benzeyen ve yediklerinizdeki besin maddelerini emen minicik çıkıntılar–60 yaş civarında düzleşmeye başlıyor. Bu kayıp ise daha az besin maddesi emeceğiniz anlamına geliyor.
65 yaş –Kalp: Siz yaşlandıkça kalp kası hücreleriniz sayıca azalıyor fakat ebat olarak büyüyor, bu da kalp duvarınızı kalınlaştırıyor. Atardamarlarınız da sertleşebiliyor.
20-30 yaşlarından başlayarak, pik aerobik kapasite her on yılda %10 düşer oluyor ve kalp krizi genelde yaklaşık 65 yaşında devreye giriyor.
70 yaş–Beyin: Her bir unutkanlığınızı yaşlanmaya vermeye gerek yok“fakat 70 gibi beyinde yaşa bağlı değişiklikler görmeye başlayabilirsiniz,”diyor Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’nda düşünsel yaşlanma araştırmacısı (3)
İnsan, yaşlandıkça bilgisi, kabiliyet ve yetenekleri en üst seviyededir. Kendini çalışma azmine veren bir gayret içinde olan insanlar kendilerini her zaman genç ve güçlü hissederler. Kendine olan güveni kaybedenler peşinen yaşlılığı kabul edip yenilecek pehlivan gibi pes ederler. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır İnsanın dünyada geçirdiği hayat; merhaleler hakkında Kur'an şu izahı yapar: "Ey insanlar eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz (bilin ki) biz sizi (önce) topraktan, sonra nutfe (sperma) den, sonra alaka (embriyon)dan, sonra yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem et parçasından yarattık ki, size (kudretimizi) açıkça gösterelim.Dilediğimizi belirtilmiş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz sonra sizi bir bebek olarak çıkarıyoruz.
Sonra gücünüze ermeniz için (sizi büyütüyoruz). İçinizden kimi (henüz çocukken öldürülüyor, kimi de ömrün en kötü çağına) (ihtiyarlığa) itiliyor ki, bilirken bir şey bilmez hale gelsin (çocukluğundaki gibi vücutça ve akılca güçsüz bir duruma düşün) " (4)-(5)
"Sonra güçlü çağınıza eresiniz, sonra da ihtiyarlar olasınız diye sizi yaşatıyor..."(6)
"Sizi Allah yarattı. Sizi yine O öldürecek, içinizden kimi -bildikten sonra (çocuk gibi) bir şey bilmesin diye- en aşağı ömre (erzeli'l-Ömr) kadar geri götürülür... (Yani ihtiyar olur, dermansızlık ve akıl noksanlığı hususunda bir çocuğa benzer, unutkanlık hali başlar)"(7)
Nahl suresi:70.ayette” Allah, sizi yarattı, sonra da sizi öldürecektir. İçinizden kimi de, biraz bilgiden sonra eşyayı önceki bildiği gibi bilmesin diye, ömrün en kötü çağına kadar yaşatılır. Şüphesiz ki Allah çok bilgili ve büyük kudret sahibidir.”(8)
Meryem Suresi:4.Ayette: "Ey Rabbim! Şüphesiz (artık öyle bir durumdayım ki) benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başım(ın saçı) bembeyaz alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de ey Rabbim, hiçbir zaman bedbaht olmadım."(9)
Yaşlılara Saygının Önemine dair Hadis-i Şerifler:
Herhangi bir genç yaşlılığından dolayı bir ihtiyara hürmet ederse, Yüce Allah da yaşlandığında ona hürmet edecek kimseler halkeder.” (10)-(11)
Hadis-i Şeriflerde Efendimiz Muhammed Mustafa İhtiyarlığın son dönemlerinden Allaha sığınırım buyurmuştur. Bununla beraber ihtiyarlık akıl ve güce koyduğu engel nedeniyle devası ve şifası yaratılmayan bir hastalık olarak vasıflandırılmıştır (12)
Bunun için Hz. Peygamber (s.a.s): "Allah'ım! Erzeli'l-ömür (ihtiyarlığın, bunaklığın) den de sana sığınırım" buyurmuştur.(13)-(14)
Düşkünleri görüp gözetiniz, zira siz ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız.(15)-(16)
(Allahü teâlâ buyuruyor ki: İhtiyarlık, nurumdur. Nuruma narımla [Cehennem ateşiyle] azap etmekten haya ederim. O halde siz de benden haya edin!)(17)
(Bir kulumun bedenine, çocuklarına veya malına bir musibet verdiğimde, bunu güzel bir sabırla karşılarsa, Kıyamet günü onun için bir mizan kurmaktan veya bir hesap defteri açmaktan hayâ ederim.)(18)
Müslüman olarak ihtiyarlayana azap etmekten hayâ ederim.(19)
(Allahü teâlâ, 40 yaşına gelen Müslüman’ı, cinnet, cüzzam, baras gibi hastalıklardan emin kılar.
50 yaşına gelince hesabını hafifletir.
60 yaşına ulaşınca onu keremiyle rızıklandırır.
70 yaşına gelince gök ehline onu sevdirir.
80 yaşına gelince, iyiliklerini mükâfatlandırır, kötülüklerini affeder.
90 yaşına varınca, onun geçmiş ve gelecek günahlarını mağfiret eder ve kendisini aile halkına şefaatçi kılar ve bir münadi ona, "Bu, dünyada Allahü teâlânın himayesine girmiş bir kimsedir" diye seslenir.) (20)
Müslüman olarak ihtiyarlayan kimseye ikram eden, Nuh aleyhisselama ikram etmiş gibi sevap alır. Nuh aleyhisselama ikram eden de Allahü teâlâya ikram etmiş olur.) (21)
“Nev'-i insanın bir cihette- nısfı(yarısı) olan ihtiyarlar, yalnız hayat-ı uhreviye(ahret hayatı) ile yakınlarında bulunan kabre karşı tahammül edebilirler”.(22)
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz. Zira insanın bedeni yaşlılık emareleri gösterse de ondaki ulvi duyguları gençtir. Çünkü ruh yaşlanmaz ve ona ölüm tesir etmez. Ceset ruhun evi yuvası olduğundan ruh cesedi terk etmesiyle ölüm meydana gelir. İdealleri ancak ölümle son bulur.”İhtiyarlık şafağı kulakların üstünde tulû(doğmak) etmiştir”(23)
Güneşin doğmasının belirtileri nasıl şafağın sökmesini güneşin biraz sonra çıkmasının belirtileridir. Aynen bunun gibi ihtiyarlığın belirtileri de genelde kulakların üstünde görülen kafadaki beyaz saçların çıkmaya başlamasıdır. İster kabul edelim istersen etmeyelim bu vücudun yavaş, yavaş yaşlanmaya bedende değişikliklerin olmaya başlamasının beklide ilk işaretleri olabilir. ”Vücudunda tavattun(vatan) etmeye niyet eden hastalıklar, ölümün keşif kollarıdır.”(24)
Allah insanın bedeninin yaşlanmasıyla vücudumuza sirayet eden mikroplar her bir hastalığın belirmesine artmasına bir organın görevini yapamaması nedeniylede ölümümüze sebep olabiliyor. Hastalıklarda vücudumuzu vatan kabul etmekle bizimle beraber ölümümüze kadar yaşayabiliyorlar. Bu hastalıklar ölümü bize hatırlatmakla ölümün keşif kolları olduğundan devamlı bizim bunlarla mücadele edip sağlıklı bir hayat sürmemize sebeptirler. Ölümü hatırlatmakla da bizim yüzümüzü ahrete ve ebedi saadete bizi yönlendirmekteler. Sabır göstermekle de neden verildiğinin gayesini ve vereni hatırlatıp sabırla da sevap defterimizdeki hasenatlarımız artmaktadır. Aynı zamanda hastalılarla ibadet yapmakta ve dünyevi işlerimizin aksamasıyla da. Bize verilen bedenin emanet olduğunu hatırlamak sağlıklı yaşam için çalışmaktır. Dünyaya geliş gayelerimizi burada ki görevlerimizi bilen bir insan elbette yaşantısı ve hedefini ona göre belirleyecektir. Ruhi ve bedeni sıkıntılarımızı, iman dediğimiz inanç sisteminin derecelerine göre az ve ya çok hissedeceğiz. Hadiselerin baskı ve etkisinden daha az etkileneceğiz. Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler. İnsanın dünyadaki hayatı ve ahret hayatı hakkında günlerce yazı yazsak yine bitiremeyiz can dostlar.
YAŞLILIKLA İLGİLİ SÖZLER
Bir genç, bir ihtiyara yaşlı olmasından dolayı ikramda bulunursa; yaşlandığı zaman, kendisine ikramda bulunacak bir kimseyi, kendisine hazırlar.
Hz. Muhammed (sav.)
Gençlikte günler kısa, yollar uzun; yaşlılıkta ise günler uzun, yollar kısadır.
Immanuel Kant
Gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir ve berzah kışıdır.
Said Nursi
Herkes uzun yaşamak ister; ama kimse yaşlanmak istemez.
Jonathan Swift
Gençlerin aynada gördüklerinden daha fazlasını, ihtiyarlar bir tuğla parçasında görürler.
Mevlana
Gençleri övün; fakat yaşlılara güvenin.
Kızılderili Atasözü
Gençken bilgi ağacını dikelim ki yaşlandığımızda, gölgesinde barınacak bir yerimiz olsun.
Lord Chesterfield
Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek.
Said Nursi
Yaşlılar her şeye inanırlar, orta yaşlılar her şeyden kuşkulanırlar, gençler ise her şeyi bilirler.
Oscar Wilde
Gençlerin istekleri; aşk, para, sağlık yaşlıların istedikleri; sağlık, para, aşk.
Paul Geraldy
Hepiniz inancınız kadar genç, şüpheniz kadar ihtiyar; kendinize olan güveniniz kadar genç, korkunuz kadar ihtiyar; umudunuz kadar genç, yeisiniz kadar ihtiyarsınız.
Samuel Ullman
Efendimiz Muhammed Mustafa'nın(a.s.m) gerçek yaşantısını yaşayanlar ve onun yolu olan Allah'ın istediği "Sırat-ı Müstakim"olan doğru yol dur.O yolda gidenler her türlü hak ve hukukuna da sahip çıkanlardan olurlar.. Yaşlanmış beli bükülmüş büyüklerimize saygı duyalım. Onlara hürmet edelim. Ellerinden tutup yardımcı olalım ki bir gün bizlerde ihtiyar olacağız. Saçı sakalı ağarmış yaşlı Müslüman'a saygı gösterip ikram etmek, Allah'a saygıdandır.
Anne ve babalar genç yavrularımıza şimdiden bunları öğretelim ki;yaşlanınca bizlerinde ellerinden tutanlar olsun..
Yolculuğumuz sıralamaya göre devam etmektedir.
“O yolculuk ise:
1-Âlem-i ervahtan,(ruhlar âlemimden)
2-Rahm-ı maderden,(anne karnından)
3-Dünya
4-Sabavetten,(çocukluktan)
5-Gençlik
6-İhtiyarlık
7-Ölüm
8-Kabirden,(cesetlerin topraktaki yerleri)
9-Berzahtan,(ölenlerin ruhlarının kıyamete kadar kaldığı yer, tünel)
10-Haşir(dirilmek)
11-Sırat'tan (cehennem üzerine kurulan köprü)
12-Cennet veya Cehenneme kadar devam eden uzun bir imtihan yolculuğudur.”(25)
KAYNAKLAR:
1-Mektubat-B.S.N
2-Mesnevi-i Nuriye-B.S.N
3-Haber Türk.com
4-El-Hacc, 22/5
5-El-Mü'minûn, 23/14
6-El-Mü'min, 40/67
7-En-Nahl, 16/70)
8-Nahl suresi:70.ayet
9-Meryem Suresi:4.Ayet
10-Hakîm-i Tirmizî Muhammed bin Ali)" Birr,-15;
11- Sünen'in müellifi Ebu Davud, "Edeb,- 58
12-İbn Mâce, Tıb-1
13-Buharî, Cihad,-25
14- Müslim, Zikr,-52
15-Tirmizî, "Cihad," -24
16- Ebu Davud, "Cihad," 70
17- Ebû Abdi’llâh Ebü’ş-Şeyh
18-Hakîm-i Tirmizî Muhammed bin Ali
19-Ahmed bin Hüseyin Beyhaki
20- Ebü'l-Hüseyn Muhammed bin Ebû Ya'la
21-Hatib-i Bağdadi Ahmed bin Ali
22- Asa-yı Musa-B.S.N
23-Mesnevi-i Nuriye-B.S.N
24-Mesnevi-i Nuriye-B.S.N
25-Sözler (23.sözden)B.S.N
HAZIRLAYIP SUNAN: OSMAN KARAHASANOĞLU
e-mail:[email protected]
Osman Karahasanoğlu
Kayıt Tarihi : 10.4.2017 16:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!