Şimdilerde,
can çekişen bu ihtiyar
ve kimsesiz ev, tanır beni.
Gençliğinde,
güneş selam vermeden
yeni güne,
durgun göle bakan
gözlerinden seyrettim,
uykulu balıkçı teknelerini
ve onları kıyıda bekleyen,
sokak kedilerini.
Şaşırmayın,
şimdilerde boyası dökülmüş,
paslı bir zincirle,
ağzına kilit vurulmuş,
sanki zamanda hiç açılmamış
limon sarı kapısı,
bir zamanlar,
ardına kadar herkese açıktı.
Bakmayın,
pencere dibindeki,
asmanın kurumuşluğuna,
boyunlarında sapan,
alaburus kesilmiş saçları,
ayaklarında naylon ayakkabılarıyla,
gölgesinde dinlenen çocukları,
çok sevindirmiştir salkımları.
İnanın,
göçmesine ramak kalmış
harap bacası,
yavrucaklar üşümesin diye,
besmeleyle tutuşturulan sobaya,
yarenlik etmiştir yıllarca.
Şimdilerde can çekişen
bu ihtiyar ve kimsesiz ev
tanır beni.
Yıprak geçmişlerinde
kahverengi gözlü yiğit bir kadın
ve toy çocukları,
yasak kabul etmeyen düşlerine,
dinlenmek bilmeden,
emek mengesinde ezilirken,
büyüttükleri umutlarıyla diktilerdi ayağa.
şimdilerde can çekişen
bu ihtiyar ve kimsesiz evi
tanırım ben,
mutlu geçen
kavruk bir rüya gibi.
Konya, Mart 2013
Kayıt Tarihi : 18.3.2013 12:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!