Yaş elliyi geçti, yani en fazla
Kaldı ömrün üçte biri ihtiyar.
Son durağa doğru gidersin hızla,
Elli üç seneden beri ihtiyar.
Bilmem yerinde mi gitti mi akıl?
Anlat hele hal-i keyfiyet nasıl.
Kârda mısın, zararda mı, bunca yıl
Hiç dönüp baktın mı geri ihtiyar.
Zevklerin, renklerin değişmiş bence
Yaşlıya yakışan, gitmiyor gence.
Tozpembe hayaller kurardın önce
Şimdi olmuş hepsi gri ihtiyar.
Sığınırsın; Yazın kışın geçmişe,
Özlem dolu için dışın geçmişe.
Bu günü yarini düşün, geçmişe
Sık sık kaçıp gitme gari ihtiyar.
Yıldan yıla az çok değişir şekil
El- ayak, göz- kulak, saç-sakal dahil.
Sayıyla, süreyle sınırlı değil
Zamanın darbesi seri ihtiyar.
Öğüttü yılları döndükçe devran
Dolaştın alemi eyledin seyran.
Kimdi kovalayan, kimdi çağıran
Niye gezdin onca yeri ihtiyar.
Döktün üzerine onca şiiri,
Aksi yönde oluverdi tesiri.
Hiç inkar eyleme, vaktiyle biri
Yaktı seni diri diri ihtiyar.
Çoktur müşkül konu sevda dersinde,
Başarsın göreyim Mecnun girsin de.
“Aklımdan hiç çıkarmadım” dersin de,
Bilmezsin nerde O peri ihtiyar.
Çocukluk eğlenip, gülme dönemi,
Gençlik bir şeyleri bilme dönemi.
Yaşlılık hizaya gelme dönemi,
Unutma bunları bari ihtiyar.
Dört kişilik gece çekilen resim
Heva heves için yıkma hal hatır,
Kalbe dokunmanın vebali ağır.
Sevgi- saygı, sağlık- sıhhat ve sabır
Beştir saadetin sırrı ihtiyar.
Madem düştün ortasına ummanın,
Olmalı bir sığınacak limanın
Osman der ki şakası yok zamanın
Gelen taşlar hayli iri ihtiyar.
01/04/2016
Kayıt Tarihi : 2.5.2016 17:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!