Sensiz geçen zamanı ölüme saydılar, artık sensiz ölemem.
Susmadım ki..
___Yüreğimin biraz kendine dinlence. İçimdeki dilencilere sadakadır aşk.
Adı konulmaz,ruhu sunulmaz mecazi mürseldeki mürsel gibi senin yerini tutan perilerin benzersiz,isimsiz, izinsiz, sızısız yüreğinde oynadım.
-Babadan oğula geçen hayalci cümlelerin mühendisiyim.Benim babam, şairlerin hayallerini besleyen derin bir özne.Betimlemelerin, iç öykülerin vurgulanmış özerk öznesi. İçsel cümlelerimin ruhu oradan beslenme.
-Bulaşıcı bir özneydim sevdalara. Çaresizliğin yüklemi oldun olalı yüreğimde artan hastalığın derman arasında sen vardın.
Benzerlerimizin fişini çekmişti zaman. Geçmiyordu sensizliğin harfleri.
Durmuş bir saat gibi, durulmamış aşklar gibi, gidilmemiş yürekler gibi, varılmamış sensizlikler gibi, dağ arası, aşk arası, özlem arsalarındaydı arasatım.
*Durmuştu zaman, yerine giden, biten, eriyen bendim.
Bir gerçeğin reçelinde hüzünlerimi tatlara alıştırıyordum.
-An'dan., ben’den, s’özden, vuslatın tininde seni aradım.
Gerçekten sevmek için mi geldim sana.
Gerçek, neden bu kadar ten gibi aşk kemiklerime yapışmış.
Hadi, ikinci yenicilerin aşk uyarı….Turgut Uyar, dile gelsin sen yerine.
“Bir şey söyle
Sözü aşsın öze değsin.
Bir şey söyle,
Yanındayım mesela”
Çok eksiğim var, şok benlikte. Ne alsam bedava dertler sunar.
Bu benlik gezegeninde egolarımızla diğer türlerden ayrılıyoruz.
-Avantajımız,şefkat, kahramanlık, aşk, tutku, haz, gibi birbirimizi bulduğumuz, ya da bulmak zorunda kaldığımız isimsiz arayışlardır.
Sen içimdeki çocuğun kodlarına mitoz çoğalmalar üreten arayış fenomenisin.
-Programlanmışım sana. Ya da istemlerimin elektronik karşılığı sensin.
Ya da hayatta kalmanın tadına senle alıştım.Ya da sevmenin şekerkamışı, yüreğin ney’i, içimdeki açlık dramının oyuncusu sendin.
Veyahut yalnız yaşamaya mahkum olduğum mahdum kuytulardan sonsuz sularını yaşamayı istedim.
-Bir gizem bulmacasında, bilinen ben,bütün bilinmeyenlere soru, bütün sırlara kadem, bütün içsel bütünlemelere betimsiz algı olan sendin.
-Bizi birbirimize bağlayan bağılın, aşk gözü açık adılıyım.Senin yerinde sevmeye meyilli zahirim .
-İhtiyacımın ihtilalısın. Lal zamanlarımın saatisin.Şimdi, konuşmayan demlerin çok konuşan vazisiyim.
-Hiçbir şeyin imkansız olmadığı, yalnız senin ruhuma imkan olarak sunulduğun Suna pınarında aşk testimi doldurmaya geldim.
-Mahsulüm ,mahsurlarımken susuz kalamazdım.
yakınsak özlemler yürek yürüyüşünde
bir günlerin sayfasında fecrin yansır bağrımda
huzurun uygarlık kalıntısında son halin bulut
sarılışımızın kültür arşivinde son sözlerin gökyüzü
sevilişin şöleninde buldu beni benlik arınması
gayrı sensizliğin kılıcından geçti vebalim
yeniden gelmek gibi gelişiyor senli ülkem
gelişmekte olan bir ülke gibi durma uzaklarımda
büyük aşkların kentiyim, modern bir devlet gibi sar beni
Kayıt Tarihi : 26.11.2012 23:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/11/26/ihtiyacimin-ihtilalisin.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!