Gayrı bana hayatta, bana; “ölümdür düğün”
Gecenin rengi var ya! .. Al’a ihtiyacım yok
Akşam hüsranla yatıp, perişan kalktığım gün
N’olacak bilmesem de “fal’a” ihtiyacım yok! ..
“Şifa” olsa da elma, yemem ben, “Havva” için
Eğilirsem namerdim derdime deva için
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan