Sahildeki meyhanede tek başımlayım, lakin masa iki kişilik. Sahile bakan camların kızıllığında melankolinin ağırlığıydı yaşadığım. Kuzeyden esen ağır rüzgârda zamanın ıslığını duyuyorum. Sözcükleri yüklüyorum kaptansız geminin güvertesine sevgilerin dillenmediği. Sessiz sözcüklerin cümleleri seslerini duyurmayı istedikleri limana yolluyorum.
Meyhanenin mahmur havasında sözcük gemisine vira verdim. Sisler arasında ki yolculukta, sırları dökülmüş sözcükler, taze rüzgârlar önünde yol alarak ulaşacağı adayı özlüyor gibi.
Yazgım sönmüş yıldızlar gibi karşımda duruyor. Çileli günlerimin çetelesini tutup, sevgiyi kaybetmenin zulmünü yaşıyorum. Yaşamaktan bıktığım kırık zamanlarda sözcüklerin matemine sarılıyorum.
Dipsizlikte tırmandığım duygu zindanların karanlığında, yüreğimin bir zamanlar eşlik ettiği taze rüzgârlara eşlik edişin arıyorum. Eli boş döndüğüm seferler çoğaldıkça nasipsizliğimin ne olduğunu sorguluyorum.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
İsimsiz mezar taşlarının adsızlığının ıssızlığında kendi ölümümün ağıtını yakıyorum. Ölü ruhun yaşayan bedeni, rüyaların kıyılarına vuran şişe içindeki aşk namelerini sayfalarını okuyorum. ..
yazar duygularını ne varsa akıtmış mürekkebinden...
* Açık denizlerdeyim pusulasız dümensiz ve kaptansız...
Sığınacak liman çok uzaklarda belki de yok...*
Belki de o liman çok çok yakınınızda siz farkında
değilsiniz...Anlamlı bir betimdi...Kutluyorum...
Güneşin ışıklarını kestiği anlardan biriydi belki de ihtirasın yenildiği yaşamın uzadığı anlardı belki de özlenen...
Düştün, senin düşmen benim düşkünlüğümdü, avuçların kaldırım taşlarında sürgündü, senin sürgünlüğün benim, sonsuzluğuma yapıştı yollarda, bulandım çamura, süzüldüm kırık ışıkların demetlerinde, yıldız kümelerine baktım, kayboldukça kaldırımlarda kaldım, çarpıldı yürüyüşlerim, unutulmaza yazıldı yazgın, hükümsüz sözler geldi ardımızdan, bunaldık, yığıldık dağınık bulutların ardından, sonsuzluk kapısında kaldı seni arayan gözlerim düşme, düşkünlüğümdün yıllara yayılan, gitme diyemem sana, gidişimi ardından durduramam, kalırım karanlıkların gizeminde, gitme yolum çıkmazlarda biter, kalırım sürüncemede alevlerin ortasında, sana dur diyemem, durmalarım yangın yerinde olur, yıkılırım sen bilmezsin karanlıklardaki yalnızlığımı, göz bebeklerim büyür ardından bakmalarımla, sana yalnızlığımdan ses veremem, gömülürüm karanlıklara...
Mustafa Yılmaz
Ant+10
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta