Nice ihtilal yaşadı yürek, kendi sınırlarında
Başka sonuç mu olur, gözünde yıkılmamdan
Taştı onca dere, şahidim göz pınarlarında
Sensiz yağmurda ıslanmaz, aya kanmamda
Harp sonucu keskinliğinden eser yok kılıcın
Aşk adına, şeytanla başlatandım savaşları
Kan doldurdu ağzına kadar, yüreğin kınını
Bir bakışın yetti bilemek için bıçakları
Uzaklarda bir huzursuzluk var, hissediyorum
Yaşıyorum, ölümün gelmediği günleri hayra yorup
Saç tellerim ağırdı genç yaşımda, direniyorum
Yazıyorum, seni kelime kelime aşka sorup
Bilinmez sırrım, sırra kadem basıp göçtün
Kanla yazılan her satır, sensizliğe öctür
Bir papatyayı, yapraklarını alıp gömdüm
İster yaşat kara kışta, ister durma, öldür!
Gökkuşağı'nın renkleri solup kara çaldı
Bir sevda kalmıştı bin bir nimetten, aldın
Düz keskin soğuk obalarda, parçalandım
Göçtün ölüme, ardından darılan yara kaldı
Sen hangi tarafsın, seven misin ey zalim?
Ölüm kor olmuş bedenine, nedir bu halin?
Sen hangi imtihandın? Hangi kente vali?
Bu yürekti bilirsin, seni hudutlara süren alim
Kayıt Tarihi : 2.7.2016 16:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!