Altı yüz otuz dokuz yılında kör bir gece
Tutsaklıktan yıldılar,haykırdılar delice:
Kara yazgı silinip,rüzgar terse esmeli,
Ötüken'de toplanıp,yüz bin Çinli kesmeli.
İhtilal başı Kürşad,topladı kırk çeriyi
Saldırdılar düşmana,görmeden ileriyi!
Yılların kini ile kılıçlar göğü deldi
Kırk bir erin cengine beş yüz Çinli az geldi
Ozanlar haykırıyor:Bu ne kutlu savaştır!
Bu savaşta ganimet,uçmaklığa varıştır.
Ordu gibi savaşan Kürşad isyana baştır.
Budunu kurtar Kürşad,Ötüken'e ulaştır.
Siganfu Sarayı'nda dört bir taraf kan gölü
Paramparça bir halde yatıyor onca ölü
Vey Irmağı'na doğru,şaha kalkan da atlar
Kanlar ile sulanmış,ellerinde pusatlar
Yağmurdan geçilmedi,Vey Irmağı'ndan öte
Birer birer uçmağa varıp,kutlu nöbete...
Başladılar çeriler,ulu Tanrı Dağı'nda
Atilla,Alper Tunga,Mete'nin otağında
Kürşad ölmüştü ama,atından düşmemişti
Çin'in bağrına korku salmış,yenilmemişti.
Tutsak yaşamaktansa,hür ölmeyi seçtiler.
Bozkurtça vuruşarak,destanlara geçtiler.
Öyle bir destan ki bu,sözlerle anlatılmaz
Kahraman,iki bin yıl geçse de unutulmaz.
Budun için can veren Kürşad destana baştır.
Budun'u kurtar Kürşad,Ötüken'e ulaştır!
05.05.2013 Sinop İskelesi
Onur AltınkökKayıt Tarihi : 4.9.2013 01:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!