Yalinayaksosyopat
Elimde bir iptir gezdiriyorum;
Ya! Bir çocuk asmışlar onu arıyorum,
Manadan yoksun bu küre biliyorum,
Ama ağacım ben, çiçek açmaya utanmıyorum.
Yapraklarım var benim,
Sözlerin kifayesiz kaldığı
Duyguların şarkılara misal verdiği
O vakitte hatırlamaktı belki de seni aşk...
Baharın huşusuyla sarsılan yaprağı izlerken
Yahut hayranlıkla arşa gözlerimi dikmişken
Apansız bir gecenin mehtabından dökülen
Yahut hilalin bulutun ardına gizlenişine kesilen
Gözlerimi anlatan tek kelimeydin sen.
Her bir yıldıza adanan an gibi
Derttezahürü karanlığa kanadığım
Karanlığın bezmi tek hatırlatır,
Bir suzan misali kelam anlatır,
Hep zaman derdin vehmimde kalır.
Birisi içime yolculuk ekmiş;
Kazma, kürek uğraşıyorum.
E çıkmıyor bu! Katmanlaşmış,
İçimde sonsuzluk yol alıyorum.
Kaç şafak devrilmiş?
Dert kadehimi yukarı kaldırdım,
Peymânemi göğüslemeye korkuyorum...
Mahmurluk için aynı şeyi düşünüyorum,
Vehmime kazınanlardan korkuyorum...
Nef’i gibi konuşmayı yeğliyorum,
Saat sekiz…
Yine yollarda biz bizeyiz,
Üçüncü vagon nu otuz.
Ruhum pir, edinmiş kendine bir giz
Sanıyoruz ki emniyetteyiz,
Üç nokta derdimi anlatmaya yetti
Sahi her şey dilime kementti
En yakınım bile yanlış etti
Anla sazımın teli sen anla
Gözyaşımla ne taşlar delindi
İçimde mütemadi bir sürgün durumu
oraya savuruyor hep usumu
Anlamıyor avam hadiseyi yahut uyumu
Hep bir sürgün oldu bölen uykumu
Kanımca her sürgünde üşüttüm
Azgın bir denizin ortasına değil artık
Sükûnet-i deryanın ortasına bıraksanız
Deryanın dünyadan olduğuna sebep
Tiksinirim...
Ah-u zar etmeğe geldiğim yerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!