Ne biçim memleket,
Seninle gök mavisi, göl mavisi
Sensiz orman yangını, çöl sarısı.
Ne biçim mevsim,
Seninle yeşil çimen, ilk bahar,
Sesini duymak sadece,
Sadece sesini.
Bir yasağı çiğnemek adına, bir yasayı ihlal,
Yada sadece sesini duymak için.
Belki de ağlamaya sebep yaratmak yerine,
Sana sığınmaktı bu…
Birkaç aforizma koyup yan yana...
adına da şiir deyip sana yuttururdum ya!
Neyse.
Şiirin bile kıymetini bilmeyen sana... şiir hatırına bile katlanılmaz!
Var mısın benimle bir maceraya?
Çulsuzlar yurdunda, yaban elinde.
Sevdaya sarılıp hep yaşamaya,
Gözlerin gözlerimde, elim elinde.
bir kulübe yapar ıssız bir yere,
Seni kaç metre,
kaç ton,
Kaç tane,
Kaç dakika sevdiğimi bilmiyorum.
Sana ikiyüzlülüğümü neden anlatamadığımı,
Dur hele,
Neler oluyor?
Yoksa yine aşkıma mı yeniliyor sevdam.
yüzümü kızartan aşkıma.
Sen bana yasak (mışsın)
İyi de neden?
(I)
Bu gün kendime bir hediye aldım!
kapağını her açışımda öter...
Melodisi bana hediye.
Bu gün sana bir hediye verdim!
Bin deprem oldu içimde bir tek sen öldün,
Bin yangın oldu gönlümde bir tek sen yandın,
Hazan değdi gül bağıma bir tek sen soldun.
Yetmedi mi bunca eza ne sandın beni
Bir vatanın yok mu senin mülteci sevda,
Bazı zaman ben...
işte böyle,
özlerim gözlerinde nefreti,
gözlerinde aşkı.
ve özveriyi gözlerin için.
bakarım gözlerinin içine resminin!
Şu yalan Dünya’ya bir daha gelsem
İnan gene seni sevmek isterdim.
Şu yaman sevdaya düşmemiş olsam
Gene senin için ölmek isterdim
Bir daha gelmek mi yalan Dünya’ya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!