Her gelen gün başka gelir,
Gelen günü sevmek gerek,
Günaydın der kulağına eğilir,
Selam verir gülümseyerek...
Güneş doğmak için batar,
Gece dinlenmek için yatar,
Hayırla başla gelen güne,
Gün Cuma ise hayırlar katar...
04.08.2017
Geç vakitte doğar erken batar,
Yoksa Güneş küstü mü bizlere?
Uykuyu arayanlar doyasıya yatar.
Güneş sıcakça bakmaz oldu bize.
Dışarıda güneşli hava,
Bizleri dışarıya çağırır,
Güneş vurur her tarafa,
Bu havayı daima aratır.
Gurbeti çok kolay biliyorsun ama,
Hele bir de gurbeti yaşayana sor,
Yalnızlık çökmedi desen de odama,
Gurbete çıktığında içine düşer kor…
Gurbete çıkınca zamanın zor geçer,
Habîb-i Neccar dağı eteğinde Antakya şehri,
Şehrin kuzeyinde sessizce akar Asi nehri,
Putperest bu şehir halkını kurtarmalı biri,
Antakya deyince unutma Habîb-i Neccar’ı...
Habîb-i Neccar dağından güzel görülür şehir,
Sessiz sessiz aksa da her zaman Asi bu nehir.
İnsan düşünür mü bu dağ, bu nehir, ne güzel,
Bülbül bu yaratılanları gördükçe okuyor gazel...
Sırtını Amanoslara dayamış durur,
Esen rüzgarlar geçmez dağlara vurur,
İlçemize korkusuz bakar yoktur gurur,
Hassa deyince Amanoslar gelir akla...
Saymadım ama Bintaş Suriye sınırında,
Adamanlı deresi akar hemen kenarında,
Zeytin,incir,üzüm,nar yetişir bağlarında,
Hassa deyince Bintaş-Adamanlı gelir akla...
............................................
.............................................
Hassa çıkışında yalak uğurlar olsun der,
İki tarafı bağ ile dolu yol Ardıçlıya gider,
Batıya dönersen hacılara selam eder,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!