Kaçmışlığım olmuştur ıssızlıklardan
Sığınmışlığım vardır kimi zaman
Bahalar görürüm bazen çölümde
Umudu durmaksızın yeşeren içimde
Fırtınalar kopar, kızılca kıyamet
Duyulur geçmişe tarifsiz bir nefret
Çabalasam da anlamaya boş gibi görünmekte
Neden kötü neden iyi denilmekte
Kötüyü kişi kendi mi seçer
Yoksa Yaradan mı bunu belirler
Kötü ne kadar suçludur o halde
İyi ne kadar masumdur bu şekilde
Söyle zaman! sıkıldım suskunluğundan
Söyle o zaman, kimdir mutlu olan
Islaktır elim, tutuktur kelam
Akan göz yaşımdan edemem devam
Bir hayat geçer gözümden
Sonra bir düş aklımın köşesinden
Bir ben olurum maskemi takıp
Bir de o olurum ufka dalıp
Olmak istediklerim mevcut olur
Ben bu yüzden kendimden kurtulup
Gözleri dunuklaşmış
Kanatlarını çırpmıyor artık
Minicik gövdesine çöken ağırlık
Kaldırılamaz bir hal almış
Hani dallarda şakıyan sesi
Bir parça ekmekti yegane gayesi
21 yaşın ortasına gelmişken
Değil hiç bir şeye geç, ne de erken
İşe yararlığımın sorgusuna takıldım
Ya da sağladığı yararlara hayatın
Çıkarım yapmak belki gereksiz
Böylesi muhasebeler görünebilir yersiz
Bu akşam böylece efkarlıyız
yarin yolu uzundur
yüzümüz düşmüş biraz
toza falan bulaşmış
hey gidi günleri hayatın
nerelerdesiniz
Örtünsün perdeler kapansın aydınlık
Seddini çeksin, kapsasın beni yalnızlık
Kesilsin tüm sesler ötmesin kuşlar bile
Dursun zaman, dönsün eşya durağan haline
Sonra sen gel gafletimin ardından
Uyandır beni en kötü kabusumdan
Herkes bir kısım doğrular bulmuş
Gitmekteler belirledikleri istikamete
Saflar alınmış, ayrım yapılmış
Kişiler layık görülüyor cennet ya da cehenneme
Tabulaşmış inanç denen olgu
tavanda gölgeli bir sinema
dışarda sesler
oyunlu ve çocuklu
huzur böyle şeyler olsa gerek
kimse kimseye karışmıyor
Allah bana bakıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!