Hasretin düşünce içime
Ihlamurlar çiseler üstüme
Gözümde tüter kar beyazı dağlar
Tutuşur ümitlerim
Karıncalanır her yerim
Ayaklarım kendi başına düşer yollara
Kar boranlar artık vız gelir
Tırnak gücüyle aşarım dağları
Bir ümidin peşinden çırpınır canım
Kınalı kartal kanadına tutunur gider
Vahşi ormanlara dalarım
Issız kurt ininde geçer gecelerim
Yamaçlardan uçar giderim
Büyülü toprakları geçip
Doğduğum kente inerim
Kapıda karşılar beni anılar
Çocukluk hülyalarım içime dolar
Karlı bir gecede geçerim fabrika köprüsünü
Sırtımda bir küfe taptaze umut
Çarşıya kadar inen kurt sürüleri keser yolumu
Kurşun harfler dökerim koynuna
Tabelası silinmiş matbaada entertibin
Vişne ağacının dibinde toplarım arkadaşlarımı
Şiirden bir sofra kurarım önlerine
Yeşilbaş ördek olurum çay kenarında
Akgöl’de sazan olurum en aynalısı
Kurşuni bulutlar gibi inerim üstüne şehrimin
Kara trenin dumanından tel tel
Bir tac örerim altın sarısı sırma saçlarına
Daha ayrılmadan bu topraklardan
Yeniden binbir çeşit hasret dolar koynuma...
Turan Gökmenoğlu
Göztepe, 14 Aralık 2006
Kayıt Tarihi : 14.12.2006 11:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!