İmam Hatipli Olmak:
İmam Hatip okulları, Türkiye’nin eğitim tarihinde yalnızca bir okul türü olarak değil; aynı zamanda ahlak, ilim, irfan ve karakter mektebi olarak yer edinmiştir. Bu okullar, gençlere meslek kazandırmaktan çok daha fazlasını sunar: Bir hayat bakışı, bir kişilik terbiyesi, bir medeniyet bilinci…
Çünkü İmam Hatipli olmak, bir diplomadan öte bir sorumluluk, bir ziyâ, bir emanet taşımaktır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”
(Buhârî)
Bu söz, İmam Hatipli bir gencin yol haritasını çizen bir pusuladır.
1. İmam Hatip Öğrencisinin Misyonu: Kendine, Topluma ve Ahirete Karşı Sorumluluk
Kendi nefsine karşı misyon:
İmam Hatipli, önce kendini tanımaya çalışır. Çünkü İlmin kapısı Hz. Ali’nin (R.A.) meşhur sözüyle:
“Kendini bilen, Rabbini bilir.”
Bu tanıma yolculuğu; sabır, ahlak, tevazu, edep, ölçü ve hikmetle yoğrulan bir yürüyüştür.
Her İmam Hatip öğrencisi, Hz. Peygamberimiz’in (S.A.V.) nasihatini kendine hedef edinmelidir:
“Sizin en hayırlınız, ahlakı en güzel olandır.”
(Tirmizî)
Topluma karşı misyon:
Toplum içinde duruşuyla örnek olmak, merhametiyle güven vermek, adaletiyle saygı uyandırmak…
Bilge Kağan’ın şu sözü hâlâ kulaklarda yankılanır:
“Milletimi doyurdum, giydirdim; az milleti çok kıldım.”
İmam Hatipli, toplumun içindeki bir mayadır; bozanı değil, düzeltmeyi; ayıranı değil, birleştirmeyi görev bilir.
Ahirete karşı misyon:
Dünyayı bir imtihan yeri bilen İmam Hatipli, her adımını bunun idrakiyle atar.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyurur:
“Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir.”
(Tirmizî)
Bu yüzden İmam Hatipli, ilmini de çalışkanlığını da gayretini de “emanet bilinci” ile taşır.
2. İmam Hatip Öğrencisinin Vizyonu: Kökleri Mazide Olan Atinin Çocuğu
Yahya Kemal’in dediği gibi:
“Kökü mazide olan âtiyim.”
Bir İmam Hatipli, ne göğe köksüz yükselir ne de toprağa kapılıp kalır.
Tarihini bilir; çünkü tarih bilmeyenin yönü yoktur.
Dilini bilir; çünkü dilini kaybeden, benliğini kaybeder.
Kültürünü bilir; çünkü bu toprakların mayası değerlerle yoğrulmuştur.
Aynı zamanda modern dünyanın gerektirdiği her bilgiyi merakla öğrenmeye çalışır.
İbn Rüşd’ün asırlar önce söylediği gibi:
“Cehalet korkudur; ilim cesarettir.”
Bu yüzden İmam Hatipli:
Okur,
Araştırır,
Soru sorar,
Hikmet arar,
Bilimin izinden gider,
Ama ahlakın gölgesinden çıkmaz.
3. İmam Hatip Öğrencisinin Hedefleri: Dünyada İyi İnsan, Ahirette Mutlu Kul Olmak
Elbette sınavlar, kariyer hedefleri, mesleki planlar vardır.
Ama İmam Hatiplinin hedefleri bunlarla sınırlı değildir.
Onun hedefi daha büyüktür:
Faydalı insan olmak,
Gönüllere dokunmak,
İlmi ile toplumu aydınlatmak,
Çalışkanlığı ile örnek olmak,
Ahlakı ile saygı uyandırmak.
Mevlânâ’nın şu sözü adeta İmam Hatiplinin yürüyüşünü anlatır:
“Dünle beraber gitti cancağzım,
Bugün yeni şeyler söylemek lâzım.”
Her yeni gün, yeni bir gayretin, yeni bir güzelliğin kapısıdır.
4. İmam Hatip Öğrencisinin Kişiliği: Edep, Vakar ve Tevazu
İmam Hatip okulunun en temel değerlerinden biri edeptir.
Zira denmiştir ki:
“Edep, ilimden önce gelir.”
İmam Hatipli:
Büyüklerine hürmet eder,
Küçüklerine merhamet gösterir,
Sözünde durur,
Kimseyi incitmez,
Kırıcı değil yapıcıdır,
Tevazu sahibidir.
Hz. Ali ne güzel söylemiştir:
“İnsanlar bilmediklerinin düşmanıdır.”
Bu yüzden İmam Hatipli öğrenmeye açık, düşünmeye hevesli, anlamaya gayretli bir kalbe sahiptir.
5. İmam Hatip Öğrencisinin İlimle İlişkisi: Hakikate Uzanan Bir Arayış
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“İlim talep etmek, her Müslümana farzdır.”
(İbn Mâce)
Bu emir İmam Hatiplilerin ruhunda yankılanır.
Onlar için ilim bir yük değil, bir yolculuktur.
İmam Gazali’nin şu sözü de bu yolun rehberidir:
“İlim öğrenmek ibadettir; öğretmek sadakattir.”
İmam Hatip öğrencisi, bilimi kutsal bir çaba olarak görür.
Teknolojiyi, düşünceyi, felsefeyi, tarihi, edebiyatı; hepsini kendi inancı ve değer süzgeciyle yoğurur.
Son Söz: İmam Hatipli Olmak Bir Onurdan Çok, Bir Mesuliyettir
İmam Hatip okulları;
bir sevdanın,
bir medeniyetin,
bir idealin çocuklarını yetiştirir.
Cahit Zarifoğlu’nun söylediği gibi:
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”
İmam Hatipli, insanı yaşatmak için vardır;
İyiliği büyütmek,
Kötülüğü azaltmak,
Nefreti söndürmek,
Merhameti çoğaltmak için vardır.
Yeri geldiğinde okulun koridorlarında,
Yeri geldiğinde toplumun her alanında,
Her zaman edebiyle, duruşuyla, bilgisiyle örnek olmak için vardır.
Çünkü İmam Hatipli olmak,
Bir okul mensubiyeti değil;
Bir ömür boyu sürdürülen ahlaki bir görevdir.
Kayıt Tarihi : 8.12.2025 12:47:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



