Uzun upuzun yıllar vardı önümde yaşanacak,
Kelimelerin seramonosiyle bir tablo çizecektim,
Sabahlara, deniz kokuları ekecektim kahvaltıda,
Zemheri gülleri kadar bulunmaz olacaktı...
Kelimelerim zehirlendi önce, tablolar iç çekti,
Sabahlar kan çanağı, ölgün ve yitik, bakışlar donuk,
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,