İhaneti Zaman İstibdat Limanı Suskunlukları

Önder Karaçay
2310

ŞİİR


81

TAKİPÇİ

İhaneti Zaman İstibdat Limanı Suskunlukları

Uğramıyor bize vakti gelmiş vakitli suskunluklar

Ne susmak tesir ediyor ne de söz söylemek
Biz bu iki çıkmazın arasında kaldık

Lafı dolandırmadan yüzüne yüzüne söyledik
Hainin, ikiyüzlülüğün, işbirlikçinin, yalancının, sahtekarların

Biliyoruz anlayana laf söylenir
Anlamayacaklarını bildiğimiz halde yine de susmadık

Daha fazlasını yapmak istedik istemesine
Astarı yüzünden pahalıya mal olmasını istemedik

✓ İstibdat Limanı Suskunlukları

İstibdat limanına demir atalı beri
Bir suskunluk, bir sinmişlik ve korku dirildi

Kötünün müttefiki
Suskunluktu

Konuşanlar ve direnenler susturuyordu
Suskunların vicdan azabını

Söyledikleriniz, yazdıklarınız
Susturarak korkak çoğaltıyordu

Susmak, bir korkuya karşı alınmış
Tedbir gibi gelecek karartıyordu

Teslimiyetçilik nüksettikçe
Suskunluk korkuyu daha da artırıyordu

Mühürlenmiş dudakların içinde
Diller tutuluyor

Vicdanları sağır edecek boyutta
Sessizlik gürültü çıkarıyordu

Korkuyla sindirilmiş kitle
Susarak zulme alkış oluyordu

Kendi teslimiyetini meşrulaştırma adına,
Üç maymunu oynayan çoğaldıkça çoğalıyordu

Kötülüğe ses etmeyenler
Zulme karşı direnmeyenler yüzünden
Dünya kötü bir yer olmakla suçlanıyordu

Suskunluktan daha kıymetli
Bir eylemi olmayanlar
Susuyorlardı

Dünyanın dörtte üçü su olduğu için
Hayallerimiz sık sık suya düşüyordu
Susmayacağına inandığımız sürüler
Zalimlerin ağına yığınlar halinde düşüyordu

Bozmaya değmiyorsa
O suskunluk sanattır

Bunca acı tek bir sözün limanına sığar mı?

Sözün bittiği yerdir susmak
Sen istediğin kadar sus
Son sözü yaşam söyler,
Suskunluğunu da bozarak

Her suskunluk eninde sonunda
İçinden kanamaya
Ortak bir kaçış yerine döndüğünde
Suskunluk bedel ödetmeye başlar

Yaşam da suskunlukla geçiştirilemeyecek
Yaralar var, sürekli kanar

✓ Susmak

Konuşarak anlatamayız her istediğimizi
Bazen susmak yeter duymak isteyene
Unutmak, konuşmak ve yazmak bir ihtiyaç
Ama susmak ve dinlemek en güzel cevap

Ne zamana kadar!

Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabilir
Derin denizleri hırçın bir rüzgar

Anladım ki hayatta
Derin ve ilginç olan her şey susuyor
Sussam, beraber sussak ne heybetli olur

İçimdeki kayaları kaldırıp atacak kadar
Ağır bir söz söyle konuşacaksan,
Kaldıramayacağım kadar ağır olsun sözlerin
Susmam için

Dinleyip nefes alacak kadar sussan
İçinde yalnızlık olmayan bir adamın
Sessizliğini konuştursan

Unutmamak gerekir ki susarken söylediklerimiz
Konuştuklarımızdan daha fazlasını söyler
Beyhude konuşup bunu unutmazsan

‘Esenlik ve huzur on kısım ise,
dokuzu susmaktır’ diyen, insanı duyduğun kadar susmayan haklılığı da bir duysan

Düşünmeden konuşmanın cezasını çekeceğine
Düşünerek konuşmanın sefasını sürsen
Ok yaydan çıktı bir kere diyerek
Her önüne geleni hedefine koymadan,
Oku yaya germeden
Susmanın kudretine inansan

Susmak var, susmak var
Öz benliği ile susmak yerine
Susturulmuş olmak da var
Birde susturulmuş olmasına bahane üretip
Edebimden susarım diye sığıntı olmak var

Ağızda dil kapalı dükkanda bir cevher
Akılda; susmak edep
Dil konuşabildiği için değil,
Konuşmak gerektiği içindir
Susmak yerine konuşmak,
Konuşmak yerine susmak
Akıl kıtlığına işarettir

Gerçeği istediğimiz gibi değil
Göze alabildiğimiz kadar anlatabiliriz
Gerçeğin karşısına yalan da
Başı öne eğik susar

♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️

Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 23.6.2025 11:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


▪️♾️▪️▪️TÜRK▪️▪️♾️▪️

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!