İHANET ŞİİRLERİ

düşün ki halil ibrahim sofrasındasın
ve emekler bulaşıyor yüzünün rengine
melekler taaf ediyor sonra
devletin kutsal kaderine

şimdi hirada tek başına
şarkılar söyleyip gidiyorsun
..

Bin yıllık tarihinde bu millet
Görmemişti bu günkü kadar zulmet*
Türk’e yapılırsa öz yurdunda ihanet
Verilir bunun da bedeli elbet.

Güvenip Batı'ya yapıyor zillet*
Bölücü denilen o kötü illet
..

Yandık gene ne yandık
Örümcek örmüş ağını
Bedenler sığınakta
Nefes üflemekte
Soğuk titrekliğinde
Dua mı? Beddua mı?
Merhamet mi? İhanet mi?
..

Türk Gençliği'nden Pkk'ya Sesleniş



Aç kaldığınızda bu vatan verdi size ekmek
Ekmek verene ihanet etmez en adi köpek

..

İhanet ettin içindeki çocuğa
Dilin ihanet etti dudaklarına
Bense hala sadığım kendime
Bak hala yalnızım eskisi gibi
Sana söz verdiğim gibi kapalı
Ardına kadar aşk kapılarım...

..

Gökten hiç elma düşmedi diyerek
Kucaklarınız hep boş
Beklediniz

Bir gün
O elmalardan biri
Göğsünüze yaslandı
..

Bir şiir daha kaydı,
Yüreğimin gök yüzünden.
Bu Pınardan da su içemedi gönlüm.
Öğle olsun bakalım... bu da böyle olsun!
Bilmem ki ne etmeli
Bana gözlerinin aşkını,
Sana da aşkımın ezasını, reva gören kadere
..

Biliyormusun ben seni aldattım bitanem
Aldatmaların en güzeli en şereflisiyle
Ben seni yokluğunda ki senle aldattım
Ve aldatmanın sen kokan tadına vardım

Sevdi mi böyle sevmeli insan
Yokluk ta adını hasret koymalı yarin
..

seviyorum seni bir tanem
terketsende binlerce kere ölüm ölüm
bir can var benden bedeninde
hasreti yakar içimi zulüm zulüm

bekliyorum seni bir tanem
gelmesende yıllar boyu hasret hasret
..

Bağlanmak, sağlam bir urganda sallanan iri bir baş,
Ve onu gövdeden ayırmaya çalışan bir yoldaşla olur
Sevdinmi onu doyasıya,
Ayıramaz hiçbir şey
Ne sallanan baş rahatdır aslında
Ne onu ayıran yoldaş.

..

Anam bana tek dil öğretti
Bebektim küçüktüm büyüdüm yaşlandım
Hep o dili konuştum içten
Düşünmeden candan yürekten
İhanet etmedim o güzel anama
Beni Türk doğurana
Dedemden kalan Türkçe’yi öğretene
..

Ben kendime ihanet ettim
Geçen gece
Bahçemiz'de çay içerken
Komşumla dertleştik
Hiç hesapsız sessizce
Açtık geçmişin sayfalarını
Anlattık kendimizi bize
..

Hiçbir ihanet yaşanan dakikaları silmez
Keşke silse de yürüyebilsem sokaklarında şehrin,
Keşke silse de yiyebilsem mutfağmda yemegimi,
Keşke,keşke..

Senin ihanetin tek seni silmiyor işte..
Bir ihanet bütün yaşama hükmedebiliyor,
..

kimisi güç kuşanır
kimisi düş
kimi dişiliğini
kimi erkekliği
-at avrat silah- diyerek

ihanet nereye düşer peki
..

Unutuldu mu yanık dereler
Unutuldu mu millet alacalar
Hamilelerin karnını deşenle
Ermeni’yle dost oldu BEYLER

Bu nasıl zülümdür gardaş
Gardaş bu nasıl felaket
..

Ay yüzlü masum gölge
Suretin gözlerime çarpınca
İpi çekiliyor yalnızlığın
Saçlarını rüzgarda savrulurken görmek
Sürgündür tanımsız diyarlara
Gülüşün açıklanamaz bir ezgi
Gözlerine sürme diye çektiğim
..

Demek bu kadar basitti bir aşkın adını ihanet koyup gitmek
Hem de deliler gibi susarak

Titrek avuçlarıma çaresizlik dikenleri batıyorken
En avaz yanıma sakladım yüreğimin terk edilmişliğini
Sessiz bir gemiyi uğurlarken son yolculuğuna
Korkusuz olmaktan ilk defa o gün korktum
..

Özelde
Ve genelde
İhanet vurdu seni!
Ellerin hep soğuk mu
Kalacak
Adule?
(...)
..

Hep beni suçladın hep beni kırdın
Kaç kere söz verdin kaç kere caydın
Yenilmez gururun bitmez hiç nazın
Senin aşk dediğin bundan ibaret


Hayaller içinde sen bir pirenses
..

Sana can verdi emanet…
Sen ettin koca bir ihanet..
Af diledin affetti RAHMET..
Sen ettin yine ihanet…
Yedin, içtin, eğlendin.. Ömür bitti nihayet…
Unuttun af dilemeyi bir zahmet..
Al sana zifiri karanlık Karacaahmet..
..