Yaz yağmurları ılık, sevgisiz, sakin
Durmadan ağır ağır üzerime yağıyor,
Aklım gece yarısını biraz olsun geçiyor,
Yürüdüğüm, kilit taşlı ihanet sokağında…
Nedendir bilmiyorum, sokak lambaları yanmıyor
Yarı çıplak bir kız asfaltın üzerine yatmış uyuyor
Ürkek adımlarla yanına sokuluyorum,
bedeni titremeyle karışık sallanıyor,şeytan gibi çoçuk yaşta
Yüreğim ürperiyor yaklaşsamda ona uzaklaşıyorum aslında …
Çarpık çirkin bacakları boydan boya açık, gözleri kapalı..
Tuhaf tanımsız bir koku, kapalı gözlerinden etrafa yayıldı…
Sanki önüne süt koyduğum, uyuyan kap kara bir yılandı
Birden bire uyandı, tek amacım tehlikeden uzak tutmaktı
Boynuma sıkıca sarıldı, bırakma beni yalvarırım diye bağırdı
Oysa biraz önce bir adamın yuvasını yıkmaya çalışmış
İki çocuklu adamın karısını tanıyan namazında niyazında
Babası yaşlarında bir akrabası hacı amca anlatmıştı bana da
Ruhu karanlık emerek beslenir oğlum, tüm Ankara onu tanır.
Aman canım evladım uzak dur aklın varsa demişti, haklıydı sanki
Elinden sevgiyle tutsam da ayağa kalkmıyor
Zehrini kanıma karıştırmaya çalışıyordu
Aklımda Cebeli Tarık boğazının görüntüsü,
Beynimde bildiğim bütün dualar dilleniyor
Karışmıyor, karışamıyordu tuzlu su tatlı suya
Ne kadar da aşinaydı yüzü,
İçimde bitip giden saf aşkın suretine benziyordu.
Çok el değmiş tenine sahte bir gülümseme yapışmış
Yalandan sadece kendine acındırmak için ağlıyordu
kırmızı kat kat boyalı dudakları önceden alışmış yalana
İstemese de belli oluyor tuzağına düşürmeye çalışıyordu
Yorgundum sadece dinliyordum …
Vakitsiz okunan ezanla eğleniyordu
Ezberlediğim tüm temiz kelimeler,
Fahişe beyninin yönettiği dudaklarında
Ne kadar da çirkinleşmişti birden
Yağmur çıldırmıştı artık anlamıştım
Benzemiyormuş o yarı çıplak kız,
Yüreğimdeki saf aşkın suretine.
Elleri, gözleri, o kırk çeşit boyalı yüzü
aşkın sanki diğer bir yüzüydü…
İlk defa istemeden yalanı aşkla karıştırdım.
Oysa ben, düşeni kaldırmayı öğrenmiştim
İlk defa tutamadım birinin ellerinden..
İçine çekerek göğsüne dolan karanlığın,
Gözlerindeki yalanın ağırlığı yüzünden
Günaha alışan bir ruhun bedeni terk edişi gibi
İçim acısa da kanasa da son sözümü dedim..
Hiç tanımadığım, tanımayı beceremediğim birini
Hiç tanımadığım bir sokağa emanet ettim.
İhanet sokağını o gece terk ettim
Alper Tunga Karakoç
Kayıt Tarihi : 26.1.2012 21:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Alper Tunga KARAKOÇ](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/01/26/ihanet-sokagi-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!