İhanet Ettim Sana Şiiri - Sadun Ertaş

İhanet Ettim Sana

yalnızım dediğim anlarda yalnız mıydım acaba
ay ışığımı parçalardı yüzümü
teninin,sesinin,kokunun ıssızlığında
ihanete mi açılacaktı bütün umutlar
yoksa
evet yoksa özleme boyun mu eğecekti
bütün sevdalar
ellerim,gözlerim,yüreğim
parçalamamış mıydı bütün aynaları
sen süslerken yalnızlığını, varlığını
varlığındaki güzelliğini
binlerce kırık parçada
binlerce seni
binlerce yalnızlığımdaki
binlerce güzelliğini görmek istemiştim
elimdeki kan olukları
yüreğime batık ayna kırıntılarıyla

ve ben ihanet kokusundayım
çiçekleri bir bir kokladım kırlarda
nane ve kekik kokusu tutuyor nefesim
ulu çınar diplerinde
karıncaların ayaklarına kapandım
ayaklarım nereye götürmek istedi ise gittim
hiç durmadan dinlenmeden
kadim şehrin bütün caddelerini
sokaklarını gezdim
tarihe kesildim saatlerce
taş misali
manastır ve medrese çıkışlarında
çocuklara halkalı şeker dağıttım
birde dünyanın bir gün paylaşılabileceği umudunu

küçücük bir dilek için
mayıs akşamı su başlarında
hiç gözümü kırpmadan
yıldızların kaymasını
suyun durmasını
saatlerce bekledim
ve ihanet ettim sana
gecenin bir yarısı
ay ışığıyla seviştim
sonra terk edip venüsü
güneşe açtım kucağımı

denizleri andım mayıs şafağında
saygıda kusur mu bilmem ama
saatlerce yumruğum sıkılı kaldı havada
dışarı attım kendimi
kaldırım taşlarını arşınladım
bana yazdığın mektupları buldum bir taşın altında
hiçbirisinde ben yoktum

oysa ne güzel düşler kurmuştum
gün umuda dönecekti
ve aşka
yüreğin yüreğime dönecekti
ve ömürbillah ölümsüzlüğe
asfaltın sıcaklığına bir güzel yayılıp
boş konserve kutusu koydum karşıma
çakıl taşlarıyla doldurmaya çalıştım
sıkılınca da tekmelemeye başladım
tekmeleyip bağırdım bağırdım
ve biliyorum inanmayacaksın ama
özlemin doğurduğu hüznün
yüzümde asi bir nehir
ağlıyorum ağlıyorum ağlıyorum

mayıs 2004

Sadun Ertaş
Kayıt Tarihi : 4.7.2004 21:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (1)

Sadun Ertaş