İhanet Şiiri - Zehra Okur

İHANET derinduygular28hotmail.com

Bazen sevdiklerimiz, tarafından ihanete uğrarız, nedenini bilmeden sormaya bile dilimiz varmıyor. Niye? Hep sorarız kendimize; neden biz kadınlar sevdiklerimiz tarafından ihanete uğruyoruz? Bu gün Türkiye de çok oluyor. Kadınlarımıza saygı kalmadı artık, Peygamber efendimiz buyurmuş ki:“biz kadınları, birer gül olarak veriyoruz onlara iyi bakın onların değerini bilin” ama nerden bulalım değer bileni… Eskide kalmış. Eskiden büyüklerimiz; kızlarını ve oğullarını evlendirdikleri zaman birbirlerini görmeden evlendirirmişler daha çok değerleri bilinirmiş. Şimdiyse gelin görün ki ihanete uğramak biz kadınların sanırım alın yazısı. Bazen sevdiklerimizin bize karşı daha çok anlayış göstermelerini bekliyoruz çok mu şey istiyoruz acaba, sanmıyorum hele hele çok sevdiğiniz eşiniz tarafından ihanete uğradıysanız veya daha çok sevdiğiniz insanlar tarafından olursa bu ölümden beter. Niye diye sorarsanız? Bir erkek eğer eşini anlamıyorsa orda suç kimin? O kadının mı acaba? Hayır, ben öyle düşünmüyorum. Mutlaka ortada yanlış anlamalar oluyor. Buda büyük sıkıntıya yol açıyor. Gel gör ki işte bizi anlamak istemediklerinden kaynaklaşıyor, hep bunlar.
Bazen hep sorarız böyle yaşamak zorunda mıyız? Bizlerin derdini dinlemektense başkalarının derdine ortak olmayı düşünüyorlar. Onların dert hocaları oluyorlar. Sanki onların dertlerine derman oluyorlarmış gibi kendileriyle gurur duyuyorlar. Ben bunu anlamıyorum. Erkek dediğin ailesiyle birlikte vakit geçirir. Eviyle ilgilenir, başkalarıyla değil. Fakat bizim Türk erkekleri gelin görün ki daha çok başkalarıyla ilgilenmekten, eşlerine ve çocuklarına vakit bulamıyorlar. Bu da kadınlarımızı hırpalıyor der demez.
Bu böyle olmamalı bizim kadınlarımız da erkekler gibi o zaman özgür yaşamalı. Bakalım nasıl dayanabiliyorlar mı, işte o zaman biz kadınları anlamak zorun olacaklar. Bir kadın sevdiği eşi tarafından ihanete uğrarsa nasıl olmasını bekliyorlar acaba ben merak ediyorum. Bu gün kendi memleketimde bile ihanete uğrayan hanımlar var. Maalesef onlara yardım edemiyoruz. Kaderlerine bırakıyoruz.
Bir erkek nasıl olmalı? Ailesine ve çocuklarına saygı duymalı, onların kalplerini kırmamalı, her zaman onların yanında olmalı, onları anlamalı ailesi dururken başkalarıyla ilgilenmemeli hep onlara destek vermeli hele çocukları okuyorsa derslerine yardımcı olmalı, bunları bir baba eğer yaparsa o babanın mükâfatı daha büyük olur.
Bu yazdıklarımın hiç biri olmuyor. Bazen görüyorum erkeklerin duyguları ve kalpleri başkaları için atıyor. Ve o zaman çok mutlu oldukları yüzlerinden anlaşılıyor. Biz kadınlar da eskilmiş bir elbise muamelesi görüyoruz. Neden o zaman evlendiler? Acı çektirmek için mi kadınlara bunları yaşatıyorlar?
İşte ihanet demek buymuş, bir kadın sevilmeyi ve sevmeyi bilmeli diye düşünüyorum. Bizler gelecekte çocuklarımızın mutluluğunu düşünmeliyiz onlarda yaşamamalı, hani bir atasözü vardır: “Annelerinin yazısı kızlarına çeyiz olmamalı” demişler. Bizler eğer bir aile oluyorsak ve kuruyorsak; kendimizi düşünmemeliyiz. Gelecekte çocuklarımızda var. Bütün babalara ve annelere sesleniyorum: Gelin hata yapmayın, bu gün bunları yaparsanız çocuklarınıza da örnek olursunuz. Onlarda kalkıp tıpkı sizin gibi olacaklar. Daha mı iyi olacaklar. Buna dur diyin artık. Sizler neden bir yuva kuruyorsunuz, mutlu olmanız için fakat bunun değerini bilmiyorsunuz.
Bakın öyle bir zaman da yaşıyoruz ki, artık internetlerden ayrılamıyoruz. Chat yapmaktan resmen zevk alıyoruz. Oradan bulduğunuz hanımlarla ve erkeklerle dost oluyoruz Onlar bize ne kazandırıyor? Hiç bir şey, aksine yuvamızı yıkıyorlar. Ve bundan zevk alıyorlar, çünkü bir yuva yıkılıyor. Ve bunun farkındalar onlar da ve onlar için resmen bir eğlence oldu, yuva yıkmak. Erkeklerimize, “yapmayın” dedikçe onlarda Chat yapmaktan resmen gurur duyuyorlar. Sonrada bizlere tahammül edemiyorlar. Bakın bunlar çok yanlış, bu gün yaparsanız yarın yuvanız yıkılır sonrada “bizler ne yaptık” diyorsunuz. Hatalarınızı tamir etmek henüz geç değil. Gelin hatalarınızı düzeltiniz ki, ilerisinde daha çok acı çekmeyesiniz.
Biz bayanlar ayakta durmasını biliriz. Fakat siz erkekler bir gün dayana bilirsiniz. Yarın çocuklarınızın sevgisi olmayınca, en çok sevdiğiniz eşeninizin güler yüzü olmayınca ne kadar dayana bilirsiniz? Bunu bir düşünün. Bu günün yarını da var. Henüz her şey bitmedi. Bakın; Türkî’ye de 100/70 oranında bütün ailelerin ayrılma sebebi hep aldatmaktan geçiyor. En çok ev hanımı olan bayanlar yaşıyor bu sıkıntıyı. Niye diyeceksiniz? Çünkü çoğunun okuma yazması yok, fazla bilgileri yok. Hep cahillikten kaynaklanıyor. Kadınlarımızın bilgisizliğinden eşlerinin gözleri dışarıda oluyor, artık buna dur demenin zamanı geldi. Atalarımızın bir deyimi var:” gök gürlemeyen yere yağmur yağmazmış.” Demek ki artık kadınlarımızıda bilgilendirmenin zamanı geldi.

Zehra OKUR