İHANET
Sevgiye susamıştık, kana kana içtik.
Bedenimiz morardı, yüreğimiz yandı,
Ancak o zaman zehir içtiğimizi anladık.
Bütün sancılara ve komalara aldırmadık.
Bilmesinler diye, yüreğimize taş bastık
Ve bedenimizin dışına sızdırmadık.
Ruhumuz dikenlere sarılmış yılan gibi,
Kıvrandıkça, parçalanarak saçıldı.
Oysa birbirimizden çok emindik.
Çünkü sadakat ahdimiz vardı,
Yer ve gök şahitlik etmişti birliğimize,
Buna böyle inandık ve bağlandık.
Ah ulan ah,
Bu alçakça ihanet olmamalıydı,
Köpek gibi sadık yüreğin mükafatı.
Gözler çıyan yuvası gibi derin.
Yalanların parçaladığı bir kütle kan gibi,
Dil konuşmaktan aciz ve perişan.
Savunmanın yerine ihanet parçaları...
Bedenler adeta buz kesilmiş,
Biri ihanetkar, diğeri ihanete uğramanın
Şaşkınlığıyla donup kalmış.
İhanet edende mahşer sessizliği,
Mağdur olanda kıyamet şimşekleri.
Her ikisine de her iki dünya zindan.
Birinde pişmanlığın acısı,
Diğerinde kalleşliğe uğramanın sancısı.
Kayıt Tarihi : 10.9.2005 20:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ramazan Sarıtemur](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/09/10/ihanet-254.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!