Yavaş yavaş kaybolacaksın ellerimde
Sıyrılmış derin, ruhun kurtulmuş iskeletinden
Bir sicim daha ekledim bugün kozana
Yalanların tacın olsun, ihanetin kefenin
Bir çift kedi gözüyüm peşinde; acımasız, kin dolu
Dudaklarından çıkan bir özürle kurtulabileceğin
Gecenin tuvalinde gözlerin , sessiz isyankar
Yaşayacağın yedi günahın ilki, burnu büyük kibrin
Aşkın çocuğu sözlerinde, yalan sözlerinde öldü
Geceyi siyahının terk etiğini düşün, gökyüzünü mavinin
Bir sabah uyandığında, tüm hafızanı yitirmek gibi
Yaşanmamış hatıralarına mezar kazmakmış isteğin,,,
Gül, gül şimdi sana muhtaç yüreğimle ağlarken karşında
Sensizliğe biçare aşk çırpınışlarıma sevin
Saçlarının karasında saklanırken aşkımıza yabancı bakışlar
Ağlarken sensiz gün doğumlarına, sen utanma sevin
Kan tomurcuğu açarken aşkın kin bahçesinde gülüm
Yarin ayak izlerini sahillerimden silin
Hüzün rüzgarları! savurun yollarımdaki kuru yaprakları
Yalancı yarin çorak yatağına serin
Ve masal oldun sende bin bir gecenin içinde
Cılız bir tınısın sadece geçmişten duyduğum
Yalancı bahar soğuğu vurmuş çiçeklerde
Temizledi ruhumun acısını, sana ait son göz yaşım
Yalan fırtınasıydı toprağımın yüzüne çalan varlığın
Çatlamış avuçlarım kabuk bağlamış dudaklarım
Çöl ortasında kalmış yalnız ağaç varlığım
İhanetinin kan damlalarını unutup yeniden doğacağım
Öldüm, yeniden var olmak gibiydi külümden
Yeni bir kalp yarattı ihanetin yanan kalbimden
Dumanı dans eden lale yada nülüfer olsan da ayakta
Unuttum, ne senden bahsedeceğim ne hayalinden! ! !
Kayıt Tarihi : 10.10.2008 22:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!