Bir ağaçta dal olsaydım,
Sararıp da gül olsaydım,
Atsalardı ateşlere!
Allah’ıma kul olsaydım.
Yürüseydim dağda taşta,
Gezmeseydim akıl başta,
Fark edip de küçük yaşta,
Sevdiğime yol olsaydım.
Benliğimi dağlasaydım,
Sarı gülle ağlasaydım
Toprak ile kavuşmadan,
Onu kazan bel olsaydım.
Dağlarda tepede gezsem,
Şair olup şiir yazsam,
Toprak için dal sallayıp,
Tohum döken yel olsaydım.
Derelerde gezip koşsam,
Hikmetine bakıp şaşsam,
İyilik dolup merhametle,
Kula akan sel olsaydım.
Şehirde,sokakta dolaşsam,
Hastaya, yoksula ulaşsam,
Hayvanlara gölge için,
Üstlerine dal olsaydım.
Sokakta çocuk arasam,
Onun derdine yarasam,
Tevhit ile kucaklaşıp,
Gökte uçan kul olsaydım.
Kelek değil kavun olsam,
Güzellikte yoğun olsam,
Tevhit ile yaşlansam da,
Allah diyen tel olsaydım.
Denize ummana dalsam,
Gemilerle selam salsam,
Su içinde özden yanıp,
Zikir yapan sal olsaydım.
Meczuplarla dağda gezsem,
Dertlilere ilaç yazsam,
Doktorlarla hemhâl olup,
İğnelerde gül olsaydım.
Emiroğlu boş kovansın
Bu işlerde çok yavansın
Sarı gülden polen alıp
Peteklerde bal olsaydın
24-10-2004
www.emirogluyusuf.tr.gg
Yusuf UyarKayıt Tarihi : 13.1.2008 20:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rüyamda Kırıkkale Tıp Fakültesinde, Araştırma Görevlisi Dr. Şaziye Kazezoğlu, İle psikoz hastalara iğne yapıyoruz. İğne ucunun hastaya temas noktasından, Hava kabarcıkları şeklinde, Çok küçük sarı çiçekler çıkıyor. Tasavvufda sarı çiçek aşkı ifade ederken, Başka bir eserde derdi ifade ettiği yazılı, Gayret aşkla birleştiğinde dert iğne ucundan, Çıkıp gidiyor sarı çiçekler hâlinde, biz bunu, Yaşayıp gördük, tabi ki anlatılamıyor. 11-07-2004

yüreğinize sağlık efendim,
vesselam,
TÜM YORUMLAR (21)