Her hangi bir işte ya da sözde sınırları aşmak anlamına gelen ‘ifrat,’ ahlâki bir kavram olarak da yeteneklerin işleyişinde, gösterilmesinde makul olanın dışına çıkan bir sapma olarak tanımlanır.
İfratın karşıtı ‘tefrittir.’ İfrat söz ve davranışlarda haddi aşmak olarak tanımlandığına göre, tefrit de gevşek ve ihmalkâr davranmak, çabuklukta geç kalmak anlamına gelir.
Bu iki kavramın ifade etmiş olduğu şeyi davranışlarında taşıyan bir insandan olumlu işler içinde olmasını beklemek bekleyeni ister istemez hayal kırıklığına uğratır.
Aşırı olmama durumu; ılımlılık, ölçülülük, soğukkanlılık anlamlarını içeren ‘itidal’ ise bu iki aşırı ucu dengeleyen bir kavramdır ve insana diğer ikisinden çok daha iyi yakışır.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman