artık vücudumda kan dolaştığını daha rahat anlıyorum
son sürtünmeden kalan ağrı
paslı bir sızıntıyı tetikliyor
kokladığım yalnızca karanlığın rengi
bir kestanenin soba üzerindeki hali
hatırlatıyor tek gecelik sevişmeleri
dağınık, bir anlık ve geçici
biz kışı sevmiyoruz
güneşe özlem değil bu
aydınlattığı inasanı ısıtmadığından
havası da soğuk, yanımızdaki adımlar da
nereye gittiğini bilmeyen kara tirenlere
kimse sormamalı rayların siluetini
onlar da yalnızdır aslında
gölgesini taşır cebinde, titreyerek
nedense
şimdi insanı bilmek
ölümü bilmek oldu
yılana zehri veren Keler' se
eminimki
emin ellerde büyüdü
aramızda
ecelini bekleyen son hücre
zamanı kandıran ezber sözler
sahibine dönemeyen saygı
uykusuzluğa koşan insan
her şeyin sonu
kandırılamamak kötü bir şeymiş
kendine saplanan şair
bilir bunu
bilir 'sevmenin kehanet olduğunu'
göğsüne ikamet cenazeyi
veremez toprağa bir türlü
her gün yeniden taşır omuzlarında
eskiden içki falan kötü ederdi miğdemi
bayat balık, kusuk, işkembe, regl olmuş kadın
yada olmamış
ne farkı kaldı artık
Ve
kendi için koşanlardan sıkılıp
söktüm sabrımı uykusuz yerinden
özveriyi kuşanmayı boşverdim
kimsesizi oynayanlar
meğer kaç kişiyle gezermiş
yanlışları yerleşik birileri var coğrafyamda
kanamak istiyorum gözlerinize bakarak
usanmadan kılıcımı bileylemek istiyorum onurla
susmak istiyorum uzun uzun
'gölgesini bile kendine düşman gören insan' a bakarak.
Kayıt Tarihi : 19.1.2004 01:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)