Neleri gizliyor karanlık, hiç düşündün mü?
Yoksa güneşimi saklıyor, utananlardan.
Sığınmak istesem sustuğunda karanlığa
Elimden tutup çıkarırmısın beni aydınlığa.
Karanlık bir gece, çözülmez bilmecedir.
İlk gün...
Anne uyan,yüreğim kanıyor.
Söyleyemediğim sözcükler dökülüyor dilimden.
Boğazımda düğümleniyor, hıçkırıklar...
Neden böyle sessizsin ve neden bu kadar soğuk!
Düşündüm...
Bir ömre sığdıramadım bir kaç yaşamı.
Ve ölemedim bir kaç kez.
Düşündüm, düşünemedim...
Gençliğim gidiyor dedim, kıymet bilemedim...
Ayrılığın veda çanları şarkısını söylerken şimdi;
İşte şimdi bugün, binlerce hüzün
Ortada bir ip, ipte bir cambaz,koca bir çadır
Cambaza bak diyor biri;
Gözler tek noktada, zihinler odakta.
Ama diyecek oluyor biri
Geliyor arkadan hemen bir ses
Ve bizdik zamanda kağıttan gemilerle yolculuğa çıkan,
Umut kırıntıları dolu, yaşamın ağırlığıyla yüklü bavullarla.
Nasırlı ellerimizde hasretten kalma ağır izli yaralar,
Sırtımızda kırbaç gibi, boynu bükük bırakılmış sevdalar.
Ve bizdik zamanın mihrabında, hayatın girdabında boğulan.
Hatıralar hatırlandığında;
Dile gelir tüm yaşanmış zamanlar!
Zaman içinde kaybolmuş mekanlar,
Mekan içerisinde saklı tüm gerçekler.
Zaman bende ve mekan bana emanet dersin,
Çile çekersin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!