Sabah olur ben tarlaya giderim,
Sabanımla birlik yedeyim seni.
İpli ipsiz her gün seni güdeyim,
Öküzümle birlik güdeyim seni,
Bir Yunus misali, yumuşak,sıcak,
Dilleri bir başka Hikmet Kozan’ın.
Yediveren gibi, açtı açacak,
Gülleri bir başka Hikmet Kozan’ın.
Yavruları alır alır eğitir.
Ne kadar alımlısın, ne kadar ihtişamlı.
Delikanlın imanlı, genç kızların endamlı.
Gönlüm yaylanda gezer, gözüm sende devamlı.
Bulutlar başında taç, karlar doruğunda fes.
Kayseri hep seninle anılıyor Erciyes.
Yaş geçer, yol biter, ömür çok kısa,
Dert bile güzeldir, gaye çocuksa,
Okul güzel müdür biraz uçuksa,
Deliye de devlete de güvenin
Yüreği geniştir çocuk sevenin.
Yol uzak gönül yakın, atlayıp geliyorum.
Sizi nasıl bıraktım, öylece buluyorum.
İşçiyim, memurum, emekli babam.
Bir lokma. Bir hırka, gayretim çabam.
Bitmedi, mahşere kalacak davam.
Horoz bile kurban olur dediler.
Hep bizden çaldılar, bizden yediler.
(2004/2005 üniversite sınavından)
Bu gençler taşı sıksa çıkarırılar suyunu.
İsterlerse ölçerler Kaf Dağı’nın boyunu.
Yaşatmadık tadıyla düğününü toyunu
Bir sınava bağladık gelecek pamuk ipi
Baharı yaşamadan her yandan gelir tipi.
Benim Köyüm
Soyu Selçukludan Kınık Boyu’ndan,
Asaleti vardır benim köyümün.
Belki havasından belki suyundan,
Çeliği sert durur benim köyümün.
Anama
Bir civanla bir ceylan yetiştirmek arzumuz.
Kıyamette Rasûlle yürüyecek ordumuz.
Söz verdik tutacağız; çünkü boyun borcumuz.
Ceylanlar büyüyecek birer ana olacak.
Onu yetiştirenler onda huzur bulacak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!