İdamlık Ahmet... Şiiri - Mehmet Demir At ...

Mehmet Demir Atmalı
216

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

İdamlık Ahmet...

'Eşitlik olsun, bir Sağdan-bir Soldan'
Diyordu Eylül Cellatları beş koldan...
Dokuz Bozkurt, beş Dev-Genç ipe gitti...
Gencecik hayatlar Eylülde bitti....
x x x x
Bu gün ipe gidiyor Ahmet KERSE,
Kulak versin beyler, herkes bu derse...
İdam Mahkumu secdeye gidiyor,
Artık sevenlere veda ediyor...
Antep'imden bir çığlık yükseliyor,
Çığlık Arş-ı Ala'yı titretiyor;
'Allah'ım ben suçsuzum biliyorsun,
Sana geliyorum, sen gel diyorsun...
Ölümden korkmuyorum artık bugün,
Beni dua ile yad etsinler bu gün...
Sana açılan sonsuzluk kapısı,
Gel ölüm denen Sultan'ın tapusu...'
x x x x
Sehpaya çıktı o, dimdik başıyla,
Doyamadığı gencecik yaşıyla...
Çok yakışmıştı ona beyaz köynek,
Uçmağa varacak olan bir melek...
Uzay İstasyonu; İdam Sehpası,
Hakka gönderiyor, körpe mahpusu...
Ahmet sehpada hatip kesilmişti,
Günlerdir asılmadan asılmıştı...
Bir haksızlığa kurban gidiyordu,
En çok ona intizar ediyordu...
x x x x
İdamı isteyen Savcı ağlıyor,
Kalemini kıran Hakim ağlıyor,
Telkinini veren İmam ağlıyor,

Nöbeti tutan Mehmetçik ağlıyor,
Tabureyi çeken Cellat ağlıyor,
Ne hazindir ki; kör karar bağlıyor...
x x x x
İşte vakit saat dolmuştu o an,
Bir can teninden ayrılmıştı bu an...
Kabuslar ve acılar diniyordu,
Cansız beden Kıble'ye dönüyordu...
O gün bir mu'cize gerçekleşmişti,
Şehid'ler Kervanına karışmıştı...
'Onlara ölüler demeyin sakın! ! !
Onlar diridir' mezarına bakın...
Altın Tas'la onu melekler yıkar,
Mehmetler ona bir Fatiha okur...
15.2.2002
Not: 31.1.1983 günü Gaziantep'te
idam edilen Ahmet KERSE'nin mezarı,
Nizip İlçesinin Orul kasabasındadır.
İdam edilen 9 Ülkücü'den biridir..
-Bu hikayeyi idama şahit olan İmam'dan
dinledim ve şiir yaptım.

Mehmet Demir Atmalı
Kayıt Tarihi : 8.12.2005 18:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


31.1.1983 günü Gaziantep'te idam edilen Ahmet KERSE'nin mezarı, Nizip İlçesinin Orul kasabasındadır. İdam edilen 9 Ülkücü'den biridir… Kendisi arkadaşımdı. Bu hikayeyi idama şahit olan İmam'dan dinledim ve şiir yaptım. İmam diyordu ki; “Önce Ahmet, iki rek'at Namaz kılmak için izin istedi. Namazın sonunda dua ederken, sanki bir hatip konuşuyordu. Suçsuz olduğunu dile getiriyordu. Öyle bir te'sirli konuşuyordu ki, oradaki herkes ağlıyordu. İdamı isteyen Savcı, Kalemi kıran Hakim, İdam Mangası ve Komutanı, sandalyeyi çekecek olan cellat ve ben ağlıyorduk. Duanın sonunda Ahmet Kürsüye çıktı ve ipi boynuna geçirdiler. Kelime-i Şehadet getirdikten sonra kürsüyü çektiler. İpte serbest sallanan Ahmet'in cesedi Kıbleye dönünce, herkes bir ağızdan şunu seslendik; “Vallahi bu Şehittir! Vallahi bu Şehittir! Dedik.” dedi. İşte yıllarca Ahmet’in bu ateşi içimi yakıyordu. Bu ateşi bir nebzecik soğutabilmek ve onu anısını yaşatabilmek için bu şiiri yazdım…

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlhan Kırbaç
    İlhan Kırbaç

    Şehid'ler Kervanına karışmıştı...
    'Onlara ölüler demeyin sakın! ! !
    Onlar diridir' mezarına bakın...
    Altın Tas'la onu melekler yıkar,
    Mehmetler ona bir Fatiha okur...
    Allah rahmet eylesin.Şehitlerimizin ruhları şad olsun.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mehmet Demir Atmalı