İDAMLIK
I
Bir damla kan (mürekkep) düştü suya
Dalgalandı garip bir duyguya
Işte bende düştüm deryanın ortasına
Zoruma gider av olmak düzenin oltasına
Karışmak yasak, dalgalanmak yasak
Buğday rengi tenim benden olmazmış başak
Ben idamlık genç, nasıl durum
İdam etmezseniz ben vururum
Ben idamlığım asın beni!
Ellerim eski, ayakkabılarım yeni
Okyanusları dalgalandırdım
Ne oldu suyunuzu mu bulandırdım?
Bardağı taşıran son damla
İzin verin, son gecemi paylaşayım karımla
Son baharda son yaprağı uçuran son rüzgâr
Kafamı vurduğum bu son duvar
Ben son hıçkırığım, son haykırış
Bu şehirde bu son kış
İlmekli yağlı ip boğazıma
Giderken türküler yakışır ağzıma
Bir kurşun beynimi delmeden
Ah! Sevdalısı olduğum gelmeden
Ya da damarlarım zehirle dolmadan
Hep idamlık yaşayacağım idam olmadan
Bende düştüm bu âleme
Bundan sonra idamlık demek düşer kaleme
Kader deyip boyun eğdirirler
Eğdikçe başın alnın yere değdirirler
Kahpeler çıkarır kahpe felek (düzen)
Başka suçlu yoktur
Bahar gelmeden gelmez kelebek
II
Güz yaprağı boz rengini kuşandığında
Toprağa sular öylece boşandığında
Ellerim üşür, gözlerim yanar
Zincir kesmiş yüreğim kanar
Ah sözlerim yine yine garip
İstediğim ne mal ne mülk sadece ip
Hüzün şarkıları mı dinlettiler sana?
İdamlığım idam gerek bana
Ağlamak yasak, üşümek yasak
Buğday rengi tenim benden olmazmış başak
Haziran sabahlarında Akdeniz olmak düşer bana
Buğday rengi tenim, ekmek olmam yasak ana
Hırçınlaşmak, yükselip kayalara vurmak
Ortalığa ömrüm öylece savurmak,
Öylece umursamaz, çılgın yaşamak
Ben idamlığım köpürmek yasak bana
Aşk yasak, vurulmak yasak ona
Oğul der babam sevmek yasak sana,
Gönlümün acemiliğinde kalbimi liseli bir kıza
Emanet vermek yasak
Ne haddime sevmek
Ben idamlığım
Böyle yaşayamayacağım bir şafak vakti
Gün doğmadan, sabah kuşları konmadan dallara
İdamlık gencim, asın beni.
Darağacıma kuşlar konsun.
Kayıt Tarihi : 9.6.2006 10:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!