Ak kağıtlar üstünde kurşun kalem gibiyim
Yazdığım sevgileri silgiyle siliyorlar
Doğruyu söyleyecek birkaç kelam gibiyim
- Asıp beni yıldıza boşluğa sallıyorlar
- Her sabah ezanında idama yolluyorlar.
Sevda yakmış sinemi çekecek hal kalmamış
Hazan vurmuş bağımı açacak dal kalmamış
Dağlar girmiş araya gidecek yol kalmamış
- Kızdırıp demirleri, gözümü dağlıyorlar
- Her sabah ezanında idama yolluyorlar.
Felek desem değil ki beni yakan yar şimdi
Hiçbir derdim yok iken dertlere koyar şimdi
Gitmez gözüm önünden nerede o yar şimdi
- Melekler bile üzgün, arkamdan ağlıyorlar
- Her sabah ezanında idama yolluyorlar.
Ses vermez ki duvarlar etrafım sura döndü
Aynalar da yalancı silinmiş sıra döndü
Tuttuğum kapı kolu elimde nara döndü
- Vuruyorlar zincire kolumu bağlıyorlar
- Her sabah ezanında idama yolluyorlar.
RABATLI gülde hüzün, bülbülde gülde hüzün
Sunasını özlemiş, lal olmuş gölde hüzün
Konuştuğum hecede, söylenen dilde hüzün
- Dereler bile susmuş, çok yavaş çağlıyorlar
- Her sabah ezanında idama yolluyorlar.
Kayıt Tarihi : 16.12.2010 10:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (3)