Rahmet iner semalardan sabrın doruklarına,
Birkaç damla gözyaşı düşerken yanaklarına.
Urganla şafaklardan nurlu basamaklara.
Ölümü hiçe sayıp, yürüdüler idam sehpasına.
Mustafa, Selçuk, Haliller bekledi sırasını
Dilden düşürmediler Allah nidasını,
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Ölümün öldürülmesine daha çok var Yusuf bey. O sizin dediğiniz olay kıyamet-i kübra ve mahşer-i acaipten sonra vukua gelecek bir şeydir. Yani ehl-i nar ve ehl-i cennet yerlerine yerleştikten sonra ölüm hem ehl-i cennetin hem de ehl-i cehennemin gözleri önünde öldürülecek ve hak ettiğiniz yerde ebediyyen kalın denecektir.
Bera-i malumat.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta