İctihat penceresi.. Şiiri - Yorumlar

Yusuf Aygun
27

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İCTİHAT PENCERESİ KAPALIMI?


İslam’ın evrensel misyonunu çağlara taşıyan yegane menbağ içtihattır. Allah insanın yaşamının genel çerçevesini çizmiş bunun dışındaki zamana ve zemine müteallik spesifik konuları ise bu temel hükümlere bağlı kalmak koşuluyla insan aklına bırakmıştır.Bu Allah’ın insana merhameti ve tanıdığı fikri özgürlüğünün bir göstergesidir. Bkz. Maide101-102 İslam’ın temel prensibi olan ‘Eşyada asıl olan mubahlıktır.’düsturu Allah’ın insan cinsi için sağladığı yaşam kolaylığını ve şartlara,zamana ve zemine göre hareket edebilme kabiliyetini sağlamışken bu akışın durması ise İslam’ın canlılığını ve dinamizmini yok etmiştir.Aklın yerini taklidin ve dogmanın alması,asıl ile füru olanın birbirine karışması skolastik bir Ortodoks İslam’ının doğmasını sağlamıştır bu zamanla İslam’ın bir yönetim biçimi olarak yerini seküler hukuka bırakmasına da zemin hazırlamış İslam-i bir hayat nizamı olmaktan çıkarmış bireysel bir mistik inanış haline getirmiştir. Bahsetmiş olduğumuz bu süreci hazırlayan sebepler siyasi,tarihi ve sosyal olup bu süreç uzun bir zaman serüveninde ortaya çıkmıştır. Başta şuraya dayalı yönetim biçiminin saltanatla birlikte ortadan kaldırılması,dini hassasiyetin yerini soy sop ve asabiyet anlayışının alması bu olumsuz durumun başlangıç sebebidir,akabinde uzun süren iç çekişmeler ve çatışmalarda sahabe ve tabinin ileri gelenlerinin ölmesi,uzun süren fikri ayrılık ve hizipleşmenin oluşturduğu mezhepleşme kavgaları ve oluşan tarafgirlik ve taassup atmosferi, Ehli Beyte ve onlardan tarafa duranlara uygulanan baskı tecrit ve dışlamaya karşın bir kısım tarafgir ilim ehlinin iktidardan yana oluşturduğu fikri atmosfer ve resmi din anlayışının dayatılması,sünnet fikri yerine daraltılmış hadis anlayışının ve resmi fıkıh anlayışının siyasi otorite tarafından dayatılması,farklı fikirlerin resmi din kurumlarınca sapıklıkla itham edilmesi ve bir çok ilim adamının sürgün ve idam edilişi temel siyasi etmenlerdir.Tercüme faaliyetleriyle birlikte farklı kültürlerin İslam’a girmesi, baskı ortamından bıkan halkın ilmi faaliyet yerine zahitliği ve münzevi hayatı tercih etmesi,zamanla felsefi tasavvufla birlikte doğru din algılama biçiminin bulanması ve bu kültürle birlikte İslam’a giren münzevi yaşam biçiminin din zannedilmesi ve İlmin ihmali bu ortamı hazırlayan sosyal sebeplerden sayılabilir.Batınilik ve diğer sapık fikir akımlarının cahil bırakılmış halk üzerinde etkili oluşu ve buna karşı resmi mezhep oluşturma tavrı ve İçtihadın bu resmi mezhep çerçevesinde oluşturulmaya çalışılması,halk için taklidin özendirilmesi ve bunun formüle edilmesi bu arada resmi görüşe uymayan bütün görüşlerin reddedilmesi ve kısıtlanması bu olumsuzluğun ilmi sebeplerinden sayılabilir.Bu ifade ettiğimiz sözleri ne kadarda kötü niyetli kimseler gelenek düşmanlığı olarak lanse etmeye çabalasa da biz esasen bu dönemlerde müctehit ve müceddit ulamanın gayretlerini ve ortaya koydukları güzel eserleri hayırla yad ediyoruz,bizim problemimiz kitabi kültürle değil piyasa kültürüyledir.’ Kara Kablı Kitap’ olarak fıkralara dahi konu olan bu kitap sırf taklidi ve cehaleti öğütleyen ve El cevap caizdir el cevap caiz değildir ifadeleriyle dolu ümmeti aptal ve koyun yerine koyan kültürle alakalıdır bizim isyanımız.Tarihte hiçbir selef alimi ben mutlak hakikat sahibiyim beni taklit edin beni ve benim gibileri taklit etmeyenler yoldan çıkar dememiştir.Bilakis onlar bunun tersini söylemişler bir çok alim taklidi imanı en azından caiz görmemiştir,bu alimler içinde taklidi geçersiz sayanlarda vardır,Kuranda atalar dini olarak zemmedilen ve alim ve ruhbanları ilahlaştırmakla eş görülen taassup maalesef bu gün dahi bir kısım insanlar tarafından sağlam Müslümanlık ve alimlere vefa olarak lanse ediliyor.Bkz.Tevbe31 oysa bakın İmam Gazzali İhya’sında ‘Taklit yolu ile mezhebe bağlanarak inceleme yapmadan yalnız duyduğuna inanmak sureti ile körü körüne orada donup kalmak,böyle bir kişinin müşahedesi hissine bağlanmış olur şayet kendisine bir ışık deliği açılırda inancının aksine bir gerçeğe ulaşırsa hemen taklit şeytanı ona saldırarak ’ecdadının inancına uymayan bu gibi şeyleri nasıl hatırına getiriyorsun der.’ Diyerek geçmiş ulemanın da taklide hoş bakmadığına bir numune teşkil eder.Bkz.İhya Ulumu-d Din s. 804 -807
19.yüzyılla birlikte seküler hukuk sisteminin İslam ülkelerinde hakim duruma gelmesiyle İçtihat müessesesi tamamen unutuldu,artık Müslümanlık tamamen bireysel bir duyarlılık ve vicdan meselesi olarak algılandı zaten içtihat edilse de uygulanacağı ortam kalmamıştı kaldı ki zaten kapı kapalıydı.İhvan-ı Müslümin hareketi,İran İslam devrimi,Hindistan ve Pakistan’daki Cemaat-i İslamiye hareketi ve diğer Selefi hareketlerle yeniden Kurana ve Sünnete dönme ideali İslam dünyasında canlandı.Radikal ve siyasal İslam temelli bu hareket alternatif sistem modelini tamamen içtihada müstenit olarak ortaya koydu aksi taktirde geleneksel kültür içerisinde böyle bir örnek söz konusu değildi onun içindir ki bu hareketler en başta gelenekçi dindarlardan tepki aldı,onlara göre tarihte her şey halledilmişti bize düşen onları taklit etmekti biz Kuranı anlayamazdık bu yeni İslamcılık sapıklık ve tahrifçilikti,bu akımı İngiliz misyoneri Lavrens’in talebesi Muhammet b.Abdul Vehhab kurmuştu ve her Kuranı anlayalım diyenin adı artık Vahabi idi.Peki şimdi kapı kapalıdır diyenlere soralım(içtihat kapısı)
1-Müslümanlar bu piyasa koşullarında,faiz, kredi,vade farkı,taksit v.s gibi klasik İslam hukukunda cevaz verilmeyen konularda ne yapacak.Faiz ile Riba aynı şey midir.
2-Zekat,sadaka,diyet gibi konularda nisap dediğimiz ölçü hala altınla ve gümüşle mi belirlenecek, arpa,buğday,üzüm,hurma ilk dönem itibarı ile sahip olduğu değeri muhafaza etmekte midir,zenginliğin yeniden tanımlanması gerekir mi villada oturup,mercedese binip birikmiş altını olmayana zekat düşmezken bütün variyeti 96 gram altın olana nasıl zekat düşüyor.

Tamamını Oku
  • Ley Yam
    Ley Yam 27.11.2008 - 15:29

    böyle bir yazı okumak ne kadar güzel
    'aziz islam ailesinin' en derin yarasıdır içtihat..birilerinin islamı mumyalayıp ortadan kaldırdığı aşikar ama nedense günümüzün yaşayan müslümanları yaşayan islamı değil mumyalanmış islamı seçiyorlar iman etmek için..iyi insanları,iyi sistemleri sadece dün de yada yarında zannedersek bugünün sorumluluğundan kaçmış oluruz.hayatı,islamı ıskalamış oluruz..

    bugünün gerçeğinde müslümanların islamı yaşamak husususnda karşılaştığı çok fazla sıkıntı var muhakkak.bütün sıkıntıların kaynağı olarak görülebilecek bir konuya(içtihat) ışık olmuşsunuz..inş insanların zihinlerinde şimşekler çakmasına vesile olur..hedefi bulur

    tebrik ve teşekkür ediyorum kendi adıma

    Cevap Yaz
  • Mehmet Meçin
    Mehmet Meçin 11.07.2008 - 15:40

    selamlar sevgiler
    uzun soluklu okumalara ve araştırmalara dayandığı gözlenen yazınızı ve cesur yorumlarınızı ilgiyle okudum. bunları aynen kendi aramızda tartışıp durmaktayız şimdilerde. Fazlurrahman, R Garudy gibi değerli araştırmacıların düşüncelerine çok yakın
    tebrik ederim devamını dilerim
    Mehmet meçin

    Cevap Yaz
  • Önder Gül
    Önder Gül 25.06.2008 - 17:58

    İctihadı kapatanlara güzel bir cevap ve ictihadı anlamayanlara da. Gönlünüzdekini klavye ile bilgisayara ve bizlere ulaştıran ellerinize sağlık...
    Önder GÜL

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta