Ah keşke burada olaydın….
Seninle şöyle şarhoş olana kadar içseydik.
Ordan, burdan söyleşip.Birazda dertleşseydik
Eskilerden bahsetsek.İçip,içip vicdanı terketsek,
Ah keşke burda olsaydın…
Seninle şöyle şarhoş olana kadar içseydik.
Sen bağırp çağırsaydın, anlamsız cümleler tüketseydin.
Ben seni teselli etseydim.Teselliye bu denli muhtaçken.
Ah keşke burada olaydın….
Seninle şöyle şarhoş olana kadar içseydik.
İçseydik birlikte sabahaın kör aydınlığıana dek.
Yalnızlığımıza inat, tüm kelimeleri tüketseydik.
Ah keşke burada olaydın….
Seninle şöyle şarhoş olana kadar içseydik.
Sen buz olsaydın.Ben ise buz kalıbı olsaydım
Buz tutan kalplere birlikte şekil verseydik.
Ah keşke burada olaydın..
Seninle şöyle şarhoş olana kadar içseydik.
Tıpkı eskisi gibi. Mezesi olmadan hayatın.
Şişelerin bizi tüketmesine izin vermeden,
Meyhane dolusu şişeleri biz tüketseydik.
29.02.2012
Saat 01.15
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman