Kapıyı çarpıp gittin, benden usanmış gibi,
Boynu bükük kalışım içine batmıyor mu?
Gidişini bir oyun, bir şaka sanmış gibi,
Uzaklara dalışım içine batmıyor mu?
'Elveda' derken o gün, elini tutamadım,
Ne seni, ne adını kalbimden atamadım,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
cani gönülden kutluyorum ustad kaleminizi ..tam puan sevgiyle
İhsan ABİ ; Batsa öyle yapar mı?Kıymet bilmeyene dil dökmek NAA FAYDA...Abi anlamaz...belki de zevk alıyor çektirdiklerinden...Güzel bir şiir okumanın hazzını yaşıYORUM sayfandan....tam p.la kutluYORUM..
HERKES KENDİ HAYATINI YAŞARMIŞ...NEDEN BATSINKİ BATSA, ZATEN BUNU YAPARMIYDI...AMA ARKASINA BİLE DÖNÜP BAKMADAN GİDENLER BİLSİNLER Kİ...SIĞINACAK BİR LİMAN ARADIKLARI AN GİDİPTE DÖNMEMEK GELİPTE GÖRMEMEK TE VAR HAYATTA...SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ O ANDA...AMA KİMİN UMURUNDA...YOLU SEVGİDEN GEÇEN BİRİLERİYLE BİR GÜN BİR YERLERDE BULUŞMANIZ DİLEĞİYLE TEBRİKLER....
çok güsel olmuş.bazı şeyleri yaşayanlar için çok şeyler anlatıyor.yüreğinize sağlık.
LÜTFEN TEBRİKLERİMİZİ KABUL BUYURUN .
Nasıl geçecek bilmem, bu ömür bir başıma,
Söz geçiremez oldum, isyankar gözaşıma,
Yokluğun bulaşmış bak, ekmeğime-aşıma,
Lokma lokma ölüşüm içine batmıyor mu?
BU GÜZEL ANLATIM TAM PUANLA KUTLANIR.SAYGILAR..
Gayet içtenlikli ve duygusal olarak kaleme alınmış bu dizelerin şairi dostum İhsan Gürbüz'ü tebrik ediyor, Hayatının şiir tadında olmasını diliyorum.
Selamlarımla...
Ahmet Süreyya DURNA
Sn. Gürbüz
Şarkı formunda bir 7+7 bu şiir. Özellikle 1 -2 - 6 ve 7. ci kıt'alar bestelenebilir erbabının elinde. Gönülden alkışlarla 10
Gözlerini arayıp, yakamozlu sularda,
Seni düşünmek varken, haramdır uykularda,
Olur-olmaz her yerde, sahilde, kuytularda,
Şarkımızı çalışım içine batmıyor mu?
Gönül bahçemden gönül bahçenize 1001 renk çiçek yolluyorum. Kabul buyurunuz lütfen.
Sevgiler...
Âlimoğlu
Duyguları hüzünlere harmanlayıp ağlatan böyle bir şiiri yazan kaleme tebrikler.
Çok güzel yazılmış bir sitemger şiir.Anlamı,anlatımı,ahengi ve lezzeti harika .çok beğendim.Ben de aynı frekanstan bir şiir yazmıştım,izninizle paylaşmak istedim.Kutluyorum yüreğinizi.Saygılar.............Halil Şakir Taşçıoğlu
Aşka Sitem
Gözümdeki ıslaklığı ağlıyorum sanma sakın
Sırılsıklam oluşum mu? Yağmur yağdı böyle oldum..
Benzimdeki solgunluğu kederimden sanma sakın,
Çiçek gibi soluşum mu? Güneş yaktı böyle oldum...
Perişan halime bakıp, zannetme ki saç baş yoldum
Darmadağın duruşum mu? Esti rüzgar böyle oldum.
Saçlarımdaki akları ızdıraptan sanma sakın
Pamuk gibi oluşum mu? Kar yağdı da böyle oldum...
Pejmürde halimi görüp mecnuna benzetme beni
İki büklüm kalışım mı? Ben eğdim nazik bedeni..
Düşüp düşüp kalkışımı yaralandım sanma sakın
Durup durup dalışım mı? Vurgun yedim böyle oldum...
Antalya-2003
Halil Şakir Taşçıoğlu
Bu şiir ile ilgili 45 tane yorum bulunmakta